İnsanlık, başkalarına kusur bulmakla değil, kendi kusurunu bilmekle gelişir.


Kendini başkalarından üstün görüp, karşısındaki insanları küçümsemek, kusur aramak haddini bilememenin birincil sebebidir.
Özellikle kendini biraz eğitimli görenler , diğerlerinden farklı olabildikleri düşüncesiyle üstünlük taslarlar. Doğru., eğitim önemli çünkü, insan kültürü, bilgiyi eğitim süreciyle öğreniyor. Lakin sadece okulla sınırlı değil... Okulu da içine alan, hayat boyu eğitimle.
Eğitimin amacı, istenilen davranışı kazandırmak, öğrenmeyi öğretmektir. Kimi çok öğrenir, kimi az öğrenir. Arada kalanlara, iki uç arasında kalan köprüyü kurmak, düşer.
Yok eğer ben üstünüm diyerek, sizden daha alt seviyede gördüğünüz insanları küçümsüyorsanız, hiç kusura bakmayın siz o okuduğunuz okulu boşuna okumuşsunuz..
Ayrıca nice insanlar vardır, okumamış fakat hayatlarını akıllarıyla yönetirler. ..Nice insanlar da, okumasına rağmen iki lafı bir araya getiremeyip, muhakeme yeteneğinden yoksundurlar.
Kibirli insanlar, sadece aldıkları eğitimle değil sahip oldukları her şeyle övünürler. Toplumun büyük kesimini oluşturan bu tarz insanlar yedikleriyle, içtikleriyle, giydikleriyle, kullandıkları araçla, oturdukları evle birbirlerine gösteriş yapmayı marifet sayarlar.
Tabii gösteriş meraklısı kibirli insanların basitlikleri, bunlarla sınırlı değildir. Konuşmalarında da hep bir küçümseme vardır..
Mesela; son derece saygısız ve patavatsız olmalarına rağmen, benim hayat felsefem sevgi, saygı, incitmemek.....gibi cümlelerle devam ederler konuşmalarına..
Eleştiriye asla tahammülü olmayan kibirli insanlar, karşısındaki insanlarla farklı fikirlerde oldukları zaman seviyeniz, benim seviyem değil gibi ifadeler kullanabilirler. Samimiyetten uzak, bu tarz insanların sözleri ve davranışları da kişiden kişiye değişir. Size karşı son derece basit üslup kullanırken, menfaati olduğu bir başka insana karşı son derece kibar olabilirler. Mevlana’nın bir sözü vardır; " Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol " sanırım böyle dengesiz insanların örnek almaları için söylenmiş bir söz.
Sözün özü, bir insanın, sahip olduklarıyla kibirlenip, başkalarını küçük görmesi basitliktir.
Ayrıca kusursuz insan var mıdır? söylemekte sakınca yok, kusursuz insan, kusurunu bilip düzeltmeye çalışandır.
Bakınız, Mevlana öyle güzel yakalamış ki bu diyalektik gerçeği;
Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur.. Birincisini zaten bulamazsın, ikincisinde ise bulduğun her kusur, öğrendiğin her ayıp sahibini değil seni çirkinleştirir.