Ayasofya için oluşturulan Bilim Kurulunun denetimi ile uygulama süreçlerine başlandı. Yapılan analiz ve incelemeler neticesinde yapının ana kubbesinde güçlendirme ihtiyacı olduğu belirlendi.
Bu süreçte ana kubbe, tarihinin en geniş ve en kapsamlı restorasyon sürecine alınıyor. Kubbe depreme karşı daha dayanıklı hale getirilecek ve yapının özgün hali titizlikle korunacak.
Kubbenin iç yüzeyindeki mozaiklere zarar gelmemesi için çalışmalar dış yüzeyden yürütülecek. Kurşun kaplamalar sökülerek onarılacak veya yenilenecek. Hava koşullarından etkilenmemesi ve mozaiklerin korunması amacıyla kubbe geçici olarak çelik konstrüksiyon ve özel branda ile kapatılacak.
İbadet ve restorasyon çalışmalarının eş zamanlı devam etmesi için yapı içerisine, 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulacak.
- "Böyle yapılarda dengesizlik söz konusu olursa bir yıkım olabilir"
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Ayasofya Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Güleç, kubbedeki çalışma kapsamında kubbenin ıslanmaması ve içerideki mozaiklerin de zarar görmemesi amacıyla içeride platform, dışarıdan ise geçici örtü yapılacağını söyledi.
Güleç, minareler için malzemelerle kurşunların sökülüp taşınmasının da kolaylaştırılması adına kule vinç kurulacağını belirterek, çalışmalar sırasında Ayasofya'da ibadetin ve ziyaretin aksamadan devam edeceğini aktardı.
Dış cephedeki çalışmaların tamamlanmasının ardından yapının içerisinde kapsamlı çalışma yapılacağını vurgulayan Güleç, şöyle devam etti:
"İçeride daha çok bakım işleri yapıyoruz. Dışarıda ise sıvalar söküldü, yeni sıvalar, derzler yapılacak. Dış kısmı, dış ortamdan koruyacak hale getireceğiz. Bundan sonra Ayasofya, orijinal dokusu ile muhafaza edilecek. Belli bir yere kadar sıvası yapılacak. Hava koşulları yukarıda farklı. Oldukça esiyor vesaire... Aşağı kısımlara derz yapılacak. Dönemine göre neyse ona göre malzeme kullanacağız. Malzemelerin analizlerini yaptık, şu anda formüllerimiz hazır. O formüller doğrultusunda çalışmalar yapılacak. Bu iş bugünden yarına bitecek bir iş değil. Hiçbir zaman da bitmez. Sürekli bakım gerekir. Bakım olunca da bu tür restorasyonlara ihtiyacımız olmaz."
Ahmet Güleç, kubbedeki çalışmanın detaylarına da değinerek, "Kubbenin üstündeki kurşunlar sökülecek, onların altındaki durum tespit edilecek. Birkaç yerde sondaj yaptık. Bir yerlere molozları koymuşlar. Kubbemiz yusyuvarlak değil, kaburgalı gibi. Aralarında geçişler var. O boşlukları doldurmuşlar. Kimi yerde de tahtalarla geçmişler. Şimdi biz oraların hepsini daha düzenli hale getireceğiz. Böylece kubbe kendi içinde de dengeye girecek. Böyle yapılarda dengesizlik söz konusu olursa sallanmada bir yıkım olabilir." ifadelerini kullandı.
- "Doğru bir güçlendirme müdahalesinde bulunmak niyetindeyiz"
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker de olası bir deprem senaryosunda öngörülen risklere işaret ederek, "Öngörümüz, Ayasofya'da kubbeyi destekleyen iki yarım kubbeden kaynaklanabilecek bir çöküntü oluşması doğrultusunda. Biz de yapıyı hem içten hem dıştan kuşatacak ve yeni kurulacak iskeleyle kubbenin kurşun örtüsünü tamamen kaldıracağız. Homojen eğrisel bir yüzeye sahip olmadığını öngördüğümüz, tabakalaşmaların olduğunu bildiğimiz kubbenin çıplak kagir dokusunu gözlemleyip, olabildiğince doğru bir güçlendirme müdahalesinde bulunmak niyetindeyiz." diye konuştu.
Kubbedeki restorasyon çalışmalarının daha önce bu şekilde yapılmadığına dikkati çeken Diker, "Ayasofya'nın çok kapsamlı bir restorasyona tutulmuş olması, bizim de onun bütün sorunlarını anlamamıza, ele almamıza, ona göre güçlendirme yöntemleri geliştirmemize imkan tanıyacak." dedi.
- "Ayasofya'da yeni bir sayfa açılıyor"
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın ise Ayasofya'daki restorasyon çalışmalarına 10 yıl önce başladıklarını ve çalışmaların etap etap devam ettiğini söyledi.
Çalışmalarının son dönemde hızlandığını dile getiren Yalçın, "Doğu ve kuzey cephelerin korunması ve restorasyonuyla birlikte şu an en büyük adım kubbenin restorasyonuna başlayacak olmamız." ifadesini kullandı.
Ayasofya'nın Bizans ve Osmanlı döneminde büyük felaketlerle yıkıldığını ve çeşitli restorasyonlar gördüğünü kaydeden Yalçın, "Ayasofya'da restorasyon, modern çağda kullanılan teknoloji ve metotlarla en kapsamlı şekilde yapılacağı için, muhtemelen Ayasofya'da yeni bir sayfa açılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Yalçın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünün UNESCO'ya Ayasofya'daki çalışmaları detaylı olarak aktardığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ayasofya için her adım zordur. Uzun süreden beri bu çalışmaların içindeyim. Gerçekten sürprizlerle dolu, çok zorlu bir yapı. Çalışmaların kolay olmayacağını söyleyebilirim ama en iyi şekilde restorasyonu yapmaya gayret ediyoruz. Bilim Kurulu, bu konuda çok hassas. En ince noktasına kadar inceliyor, sürekli toplanıyor ve çalışıyoruz."