Milli Saraylar Başkanlığı tarafından restorasyon, peyzaj ve iyileştirme çalışmaları tamamlanan Beşiktaş'taki Yıldız Sarayı'nın açılış töreninde katılan Ersoy, yapının benzersiz bir tarihin, yaşanmışlıkların, fikri ve fiili mücadelenin vücuda geldiği bir mekan olduğunu söyledi. Ersoy, "Böylesi istisnai bir yapının, düşünce ve gönül dünyasında söz konusu tarihi yaşanmışlıkları ve mücadeleyi omuzlayıp devam ettiren varislerine, aziz milletimize kapılarını açtığı bu özel günde aranızda bulunmaktan gurur duyuyorum." diye konuştu.

Ersoy, Milli Saraylar Başkanlığının uzun ve titizlikle devam eden bir süreçte, restorasyon, konservasyon ve peyzaj çalışmalarıyla müzecilik tarihi açısından son derece değerli bir eseri Türkiye'ye kazandırdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yıldız Sarayı tarihinin en kapsamlısı olan bu ihya çalışmaları neticesinde, Büyük ve Küçük Mabeyn Köşkü, Çit Kasrı ve Harem Dairesi başta olmak üzere, birçok yapı tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşmuş bulunuyor. Elbette Yıldız Sarayı, Sultan II. Abdülhamid Han ile özdeşleşmiş bir yapı. Burası, çevresi ateşten bir çembere alınmış Cihan Devleti'ni, sayısız icraat, eser ve hizmetle muazzam bir siyasi ve politik zekayla sabır, sebat, dirayet timsali bir liderlikle ayakta tutmuş olan Sultan II. Abdülhamid Han'ın devleti ve milleti için verdiği 33 yıllık mücadelenin de merkezi oldu. Bu büyük sultanı çok iyi tanımak, anlamak gerekiyor. Hem geçmişimize sahip çıkma bilinciyle hem de çok derin, büyük bir vefa borcunu ödemenin gayretiyle bunu yapmalıyız."

- Sultan Abdülhamid'in icraatlarını dönemin koşullarıyla değerlendirmek gerek

Yıldız Sarayı kompleksine bakarak da Abdülhamid Han hakkında birçok şeyin öğrenilebileceğini sözlerine ekleyen Ersoy, "Onun zamanında burada Küçük Mabeyn, Kızlar Ağası, Şale Köşkü, Yıldız Cami, tiyatro, marangozhane, eczane, tamirhane, kıraathane, çini atölyesi ve kütüphane gibi birçok yapı inşa edilmiştir." ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy, Sultan Abdülhamid'in icraatlarını dönemin koşullarıyla değerlendirmenin önemine dikkati çekerek, "Güzel sanatlar akademisinden, ticaret ve ziraat okullarına, dilsiz ve kör okullarından kız meslek okullarına, eğitim hamlelerini bilmektedir. Şişli Etfal Hastanesi'ni, Darülaceze'yi, Hamidiye Su'yu, tramvay hatlarını, Bağdat ve Medine'ye uzanan demir yollarını, sağlıktan ulaşıma, yaşama dokunan, hayatları değiştiren hizmetlerini görmeliyiz. Uluslararası siyaseti nasıl yürüttüğü ve yönettiği ise bambaşka bir mesele. Nice dersler barındırıyor ki bugün ve gelecekte her daim örnekliğinden faydalanmak, ilham almak mümkündür." diye konuştu.

Abdülhamid'in devleti için yaptığı iyiliklere de değinen Ersoy, şunları söyledi:

"Bir sultan düşünün ki dünya omuzlarına çökmüş olsa da nefes almaya fırsat bulduğunda, marangozluktaki marifetleriyle eşyalar yapıp satıyor. Kazancını fakirlere dağıtıyor. Bir sultan ki varını, yoğunu devletine hibe edip, sefer giderlerini, hastane inşaatlarını kendisi ödüyor. Kendisine 'kızıl' ifadesiyle, acımasızlık iftiraları atılıyor. O ise hayatına kastedenleri bile bağışlıyor. Öyle bir sultandı ki Abdülhamid Han iftira ve ihanetlerle bedel ödetilmeye çalışılsa da vatana ihanet edenlere, Filistin'e göz dikenlere dünyayı arka bahçesi zannedenlere en zor şartlar altında dahi boyun eğmiyor, hadlerini bildirmekten geri durmuyor. Gün geliyor tahttan indiriliyor. Sonra onu indirenler devleti kurtarmak için yine onun kapısına gelmek, ona akıl danışmak zorunda kalıyor."

- "Dijital deneyim müzeleriyle teknolojik uygulamalarda dünyaya öncülük ediyoruz"

Mehmet Ersoy, müzeciliğin çok özel olduğuna vurgu yaparak, "Müzeler, tarihi ve kültürü muhafaza etmekle geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan bir köprü vazifesi görüyor. Bu köprü ne kadar güçlü ve işlevsel olursa, ister milli, ister evrensel olsun, insanlığın kimliği, birikimi, bilgisi, o denli muntazam korunmuş ve aktarılmış olur. Bu sebepledir ki biz müzeciliği koridorlarda, galerilerden oluşan bir dizi ziyaret alanı olmaktan çıkarıp, bilgi ve deneyim sunan, iletişime ve dolayısıyla sürekli gelişime ve değişime açık, teknolojik ve estetik mekanlar olarak tasarlıyor, inşa ve ihya ediyoruz. Dijital deneyim müzeleriyle teknolojik uygulamalarda dünyaya öncülük ediyor, gece müzeciliği çalışmalarımızla tarihi kentlerimizi sürekli aktif ve etkin kılıyoruz. müzeciliğin en saygın uluslararası ödülleriyle taçlanan bu çalışmalarımızı hep daha yeni, daha iyi anlayışıyla sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy, 165 müzenin 2002-2023'te onarım, restorasyon ve teşhir-tanzim sürecinden geçtiğinin altını çizerek, "2018-2024'te Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Trabzon Sümela Manastırı, İstanbul Arkeoloji müzeleri ve Ankara Etnografya Müzesi'nin de aralarında bulunduğu 20 müzenin onarım, restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmalarını tamamladık. Uluslararası ölçekte ses getiren Çanakkale Troya Müzesi, İstanbul Havalimanı Müzesi, Galata Kulesi, Ayasofya Tarih ve Deneyim Müzesi, İzmir Kültür Sanat Fabrikası, Ankara 15 Temmuz Demokrasi Müzesi, Antalya Metropol Müzesi gibi 24 müzeyi de ilk kez ziyarete açtık." diye konuştu.

Emeği geçenlere teşekkür eden Ersoy, "Yıldız Sarayı'nda bu değerli çalışmaları yürüten Milli Saraylar Başkanlığımızın değerli yönetici ve çalışanlarına ve onların şahsında tarihimize, kültürümüze, eserlerden fikirlere, medeniyet varlığımıza ve birikimimize hizmet etmiş bütün kişi, kurum ve kuruluşlara canı gönülden teşekkür ediyorum. Ahirete irtihal etmiş büyüklerimizi rahmetle, saygıyla yad ediyorum. Yıldız Sarayı'nın tarihine yaraşır bir şekilde ülkemize ve milletimize hizmet etmesi temennisiyle sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum." dedi.

Kaynak: Anadolu Ajansı