Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 7 Mart'ta Konya'da sahipsiz köpeklerin saldırısı sonucu 2 yaşındaki Rana bebeğin yaşamını yitirdiğini, bugün de Erzurum'da sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan 10 yaşındaki çocuğun yaralandığını belirtti.
"Hangi belediye olursa olsun, bu yasa yürürlükte olduktan ve bu şekilde uygulandıktan sonra bu tip durumların olması kaçınılmaz." ifadesini kullanan Özel, sahipsiz hayvanlarla ilgili düzenlemeler içeren kanunun iptali istemiyle geçen yıl Anayasa Mahkemesine başvurduklarını hatırlattı. Düzenlemeyi eleştiren Özel, şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesinin iptal etmesini beklemeyin. Gelin, yeniden hayvanseverleri, hayvan hakları derneğini, en önemlisi veteriner hekimleri, Türkiye'deki başarılı kısırlaştırma işlerini, sahiplendirme projelerini başarmış yerel yöneticileri, hangi partide varsa çağıralım, şu Meclis'te şu yasayı düzeltelim. Çünkü bu yasa ne hayvana ne de insana sağlık ve huzur verecek bir yasa, tutulacak tarafı yoktur. Bu konuda çağrımızı yeni Rana bebekler ölmeden iktidara bir kez daha hatırlatıyorum."
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otel yangınının üzerinde 49 gün geçtiğini hatırlatan Özel, "gerçek adalet" için konuyu sürekli gündemde tutmaya devam edeceklerini kaydetti.
- "Türkiye'nin AB ile ilişkileri iki tarafın çıkarına"
Geçen hafta Belçika'nın başkenti Brüksel'deki temaslarını anlatan Özel, "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimize giden yolda ilişkilerimizi kuvvetlendiren, CHP'nin Avrupa tarafından ne kadar önemsendiğini ve CHP'nin ortaya koyduğu hattın ne kadar kıymetlendirildiğini gördüğümüz ziyaretler yaptık." diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu'ndaki Sosyalistler ve Demokratlar grup toplantısında, Türkiye'nin, dünyanın ve Suriye'nin içinde bulunduğu durumu, Kıbrıs meselesinden Rusya-Ukrayna savaşına kadar tüm meseleleri enine boyuna konuştuklarını aktaran Özel, üst düzey görüşmeler de yaptıkları program çerçevesinde tüm muhataplara, "Türkiye ile AB'nin ilişkilerinin iki tarafın da çıkarına olduğu" ana mesajını verdiklerini söyledi.
Görüşmelerde, "hem Türkiye'nin eksik ve yanlışlarını hem de AB'nin Türkiye'ye karşı yanlışlarını muhataplarıyla görüştüklerini" ifade eden Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"CHP'nin ortaya koyduğu bu perspektif, yani 'İktidar olduğumuzda ışık hızıyla Kopenhag Kriterlerini hayata geçireceğiz' dediğimizin altına 77 ülkeden 89, pek çoğu da ülkelerinde iktidarda olan sosyal demokrat, sosyalist partiler imza attı. Diyorlar ki 'CHP'nin AB'ye tam üyelik hedefini destekliyoruz.' Önümüzdeki seçim bir anlamda referandumdur. Ya Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetlere doğru yürüyüp, yakalayıp, geçeceğiz, zenginleşeceğiz ve demokratikleşeceğiz ya da son Cumhurbaşkanı'nın götürdüğü tarafa gidip hep birlikte perişan olacağız. O sandığı bekliyor millet."
- "Sağlıkçılar pandemide, depremde cansiperane çalıştı"
Özel, yaklaşan 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde hem sağlık çalışanlarının hem de vatandaşların sağlık sisteminden memnun olmadığını öne sürdü.
Türkiye'de sağlık çalışanlarının hak ettikleri itibarı görmediğini iddia eden Özel, "Sağlıkçılar, pandemide, depremde cansiperane çalıştılar, herkes onları övüyordu, 'Hakkınız ödenmez.' dediler, gerçekten de haklarını ödemediler. Son 5 yılda 15 bini aşkın hekim yurt dışına gitti." dedi.
Özel, 15 bin yetenekli, iyi eğitimli gencin çoğunun Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gittiğini savundu. Hekim sayısının yetersiz olduğunu, hatalı tıbbi uygulama (malpraktis) baskısının arttığını iddia eden Özel, "Sağlık çalışanlarının yeterli sayıda, yeterli maaşla, insanca koşullarda çalışmalarının temin edilmesi, hekim göçünün durdurulması Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli bir meseledir ve derhal halledilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Elektrik Üretim Anonim Şirketine ait Çayırhan Termik Santrali ve Maden Sahası'nın özelleştirilmesini eleştiren Özel, ihaleyi kazanan şirketi, işçi hakları, işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının uygulanması konusunda yakından takip edeceklerini belirtti. Özel, iktidar olmaları durumunda söz konusu özelleştirmeyi iptal edeceklerini söyledi.
Türkiye'nin aylık enflasyonunun OECD ve AB ülkelerinin tamamının yıllık enflasyonundan yüksek olduğunu iddia eden, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) enflasyon verilerini eleştiren Özel, bir anket şirketi tarafından yapılan araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 85'inin, enflasyonun TÜİK'in açıkladığı rakamdan daha yüksek olduğunu, yüzde 11'inin enflasyonun açıklananla aynı olduğunu, yüzde 4'ünün ise açıklanandan daha düşük olduğunu düşündüğünü iddia etti.