Rüzgarın da etkisiyle zarar gören alan bakımından Türkiye'de orman yangınlarından en çok etkilenen illerden Çanakkale'de, geçen yıl 13 orman yangını çıktı.
Özellikle temmuz ve ağustos aylarındaki iki büyük yangın, günlerce sürdü. İnsan faktörünün öne çıktığı, yerleşim yerlerinde de etkili olan 13 yangında 4 bin 905 hektar ormanlık alan zarar gördü.
Yangınlarla daha etkin mücadele edebilmek için yürütülen çalışma kapsamında geçen yıl 51 olan su toplama çukurlarının sayısı bu sene 56'ya yükseltildi.
Tercihen su kaynaklarına yakın bölgelere 5 kilometrede bir inşa edilen çukurlar, su kaynağının bulunmadığı yerlerde ise yağmur suları, kar suları veya taşıma suyu ile doldurularak sezona hazır hale getirildi.
Kentte ayrıca 1 Haziran-15 Eylül tarihlerinde ormanlık alanlara görevliler haricindeki kişilerin girişleri yasaklandı.
Çanakkale Orman Bölge Müdürü Enver Demirci, AA muhabirine, hava araçlarını daha etkin ve verimli kullanmak için açılan çukurlardan her birinin 600 ila 800 ton su kapasiteli olduğunu söyledi.
İl genelinde her 5 kilometrede bir su toplama çukuru hedefine ulaşmak üzere olduklarını belirten Demirci, "Su çukurlarının, helikopterlerin kısa sürede su alabilmeleri, daha etkin ve seri şekilde yangına müdahale etmeleri noktasında ciddi katkıları var. Geçen sene 5 çukur yapmıştık, bu sene de 5 çukur planladık. İhaleleri yapıldı, bitmek üzere, yangın sezonuna da yetiştirdik. Çanakkale'de 56 su toplama çukurumuz oldu." dedi.
Yangın çıkan bazı noktaların denize 30-40 kilometre mesafede olduğunu dile getiren Demirci, helikopterlerin denize ulaşıp dönmesinin önemli zaman kaybı ve maliyete yol açtığını, bu nedenle su toplama çukurlarını tercih ettiklerini anlattı.
- "Orman yangınlarının yüzde 90'ı insan kaynaklı"
Demirci, Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde geçen yıl 3 helikopterin konuşlandırıldığını, bu sene Orman Genel Müdürlüğünce bir de idari helikopter tahsis edildiğini, ayrıca 4 uçağın havalimanında hazır bekletildiğini aktardı.
Son günlerde çıkan yangınlarda bu hava araçlarının etkin ve verimli kullanıldığını vurgulayan Demirci, yangınlar konusunda yaz sezonunu en az zararla geçirmeyi umduklarını ifade etti.
Bölgenin yapısı gereği zirai araziler ve orman alanlarının iç içe olduğuna dikkati çeken Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zirai faaliyetler, ekinlerin biçilmesi, balyalanması, toplanması temmuz ayının ortalarına kadar devam ediyor. Birçok yangın da bu nedenle çıkıyor. Orman yangınlarının yüzde 90'ı insan kaynaklı. Bölgemizde de zirai faaliyetlerden çıkan yangınlar daha fazla. Vatandaşlarımız aslında çok duyarlı. Bilinçli şekilde anız yakana rastlamıyoruz ama kazara genelde bunlar cereyan ediyor.
Valimiz İlhami Aktaş başkanlığında toplanan komisyon tarafından balya makineleri ve biçerdöverlerde en az 2 yangın söndürme tüpünün bulundurulması kararı aldı. Bu noktada muhtarlardan ciddi katkı göreceğimizi umuyoruz. Bölgelerine gelen bu tip makinelerde yangına karşı tedbir alınmış mı kontrol etmeleri, bizleri, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünü bilgilendirmelerini bekliyoruz. Bu sezonda vatandaşlarımızdan tescilli olmayan yerlerde piknik yapmamalarını, ateş yakmamalarını, ateş görürlerse 112 İhbar Hattı'na bildirmelerini bekliyoruz."
- 5 bin orman gönüllüsü hedefi
Yangınla mücadelede kendilerine destek veren köylülere teşekkür eden Demirci, Çanakkale'de vatandaşların bu konuda çok duyarlı olduğuna işaret etti.
Demirci, Orman Genel Müdürlüğünün başlattığı orman yangın gönüllüsü belirleme ve eğitim çalışmalarına da değinerek, "Şu ana kadar 1800 kişiye eğitim verdik. Yangın nasıl söndürülür, nasıl destek olunur, bu noktada bilgilendirildi, ekipman yönünden desteklendiler. Yangın gönüllülüğünü yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Hedefimiz 5 binli rakamlara ulaşmak, yangına birebir giren orman köylümüzün, ormana yakın yerde çalışan tüm insanların bundan faydalanmaları. Bu gönüllülük işi aynı zamanda bazı haklar getiriyor. Bu manada destek bekliyoruz." diye konuştu.