Dünya genelinde resesyon korkusu enflasyon endişesinin önüne geçerken, merkez bankalarının söz konusu tehlike konusunda atacağı adımlar yatırımcıların odağında bulunmaya devam ediyor.

Analistler, özellikle ABD'de tahvil piyasalarındaki fiyatlamaların ekonomilerde durgunluk döneminin başlayabileceğine ilişkin sinyaller verdiğini kaydederek, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 2 yıllık tahvil faizi arasındaki farkın yeniden pozitife dönmesine dikkati çekti. 

ABD'de yaşanan neredeyse bütün resesyonlar öncesinde 10 yıllık tahvil faizinin 2 yıllık tahvil faizi altında kaldığını aktaran analistler, söz konusu fiyatlamaların tarihteki en uzun serilerden birine imza atması nedeniyle olası bir resesyonun şiddetinden de endişe edildiğini ifade etti.

Analistler, bu sebeple Fed'in gelecek hafta atacağı adımın öneminin arttığını belirterek, Fed yetkililerinin de sözle yönlendirmelerinde gelecek dönem politika adımlarına yönelik güvercin tonun öne çıkmaya başladığını bildirdi.

Öte yandan, New York Fed'in yayımladığı Tüketici Beklentileri Anketi'nin sonuçlarına göre de ABD'de tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi, ağustosta da değişim göstermeyerek yüzde 3 oldu.

Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in bu ay yüzde 30 ihtimalle 25 baz puan faiz indirimi yapacağı öngörülürken, yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puanlık faiz indirimi yapması bekleniyor.

Bununla birlikte, ABD'de 5 Kasım'da yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesinde Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ve Demokratların adayı Kamala Harris bugün televizyon ekranlarında karşı karşıya gelecek.

Analistler, iki adayın tartışmasından çıkacak kamuoyu görüşünün varlık fiyatları üzerinde etkili olmasının beklendiğini kaydederek, Trump'ın özellikle kripto paralar konusundaki tutumu nedeniyle kripto para piyasasında oynaklığın artabileceğini ifade etti.

Ekonomi: Küresel piyasalar ne durumda? Ekonomi: Küresel piyasalar ne durumda?

Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 3,72'de, dolar endeksi de yüzde 0,5 artışla 101,7 seviyesinde dengelendi.

Brent petrolün varil fiyatı bugün yüzde 0,4 azalışla 71,4 dolardan, altının ons fiyatı önceki kapanışa paralel 2.505 dolardan işlem görüyor.

Dün Dow Jones endeksi yüzde 1,20, S&P 500 endeksi yüzde 1,16 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,16 yükseldi. ABD'de endeks vadeli kontratlar ise yeni güne negatif bir seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün alıcılı bir seyir öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz kararı yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor.

Avro Bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya'da bugün açıklanan enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ağustosta beklentiler dahilinde yıllık yüzde 1,9 artarken, aylık bazda yüzde 0,1 geriledi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalar, ECB'nin politika faizini 25 baz puan düşürmesine kesin gözüyle bakıldığını gösterirken, bankanın yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puanlık faiz indirimi yapması öngörülüyor.

Öte yandan, Eski Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı ve eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Birliği (AB) ekonomisinin küresel gelişmeler karşısında nasıl rekabetçi kalabileceği konusundaki raporunu dün AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e sundu.

Raporda, AB'nin ABD ve Çin ile ekonomik olarak rekabet edebilmesi için daha koordineli bir sanayi politikasına, hızlı karar alabilmeye, yatırımları artırmaya ve ortak borçlanmaya ihtiyacı olduğu kaydedildi.

Dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,77, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,99, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,09 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0,90 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı.

Asya tarafında satış baskısının ardından yavaş yavaş da olsa toparlanma çabası öne çıkıyor.

Bugün bölgede açıklanan verilere göre, Çin'de ağustos ayı dış ticaret fazlası 91 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, ihracat yüzde 8,7 artışla öngörüleri aştı. İthalat ise yüzde 0,5 yükselişle beklentilerin gerisinde kaldı.

Analistler ithalatta beklenenin altında gelen verilerin durgunluk endişelerini beslediğini belirterek, ülkenin bölgenin en önemli ithalatçısı ve ihracatçısı konumunda olduğunu anımsattı.

Ülkede emlak sektöründe süregelen problemlerin de pay piyasalarına yansımaya devam ettiğini kaydeden analistler, Çin piyasalarında temkinli duruşun sürdüğünü söyledi.

Dolar/yen paritesi, dün yükseliş eğiliminde bir seyir izleyerek yüzde 0,5 değer kazancıyla 143,2 seviyesinden kapanırken, şu sıralarda önceki kapanışın yaklaşık 0,1 altında 143,1 seviyesinden işlem görüyor.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 değer kazanırken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,2 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 geriledi.

Dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,73 azalışla 9.699,56 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,2 değer kazanarak 34,0672'den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,1 artışla 34,0890 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde sanayi üretimi ve işsizlik oranı verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 puan seviyelerinin destek, 9.800 ve 10.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

10.00 Türkiye, temmuz ayı sanayi üretimi

10.00 Türkiye, temmuz ayı işsizlik oranı

Kaynak: Anadolu Ajansı