Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, Gökçeada'nın güneydoğu ucunda yer alan çöl benzeri alan hakkında dikkat çeken bir keşif paylaştı. Sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Gökçeada’da rüzgarın etkisiyle ağaçların boyun eğdiği, ancak toplu duran ağaç türlerinin bu güçlü rüzgarlara karşı direndiği doğa olayını anlattı. Perinçek, bu manzaranın aynı zamanda binlerce yıl öncesine dayanan insan yerleşimine dair izler taşıdığına dikkat çekti.
Bu bölgede yapılan araştırmalar, yaklaşık 4000 yıl önce burada yoğun bir insan topluluğunun yaşadığını gösteren ezme taşları ve ilkel seramik kaplar gibi buluntularla destekleniyor. Çölleşmiş bu toprakların bir zamanlar farklı bir ekosisteme sahip olduğu, ancak zamanla değişen iklim ve çevre koşulları sonucu bugünkü hali aldığını belirten Perinçek, bu keşfin Gökçeada’nın tarihi ve coğrafi yapısına ışık tuttuğunu ifade etti.
Bu çöl manzarası, yalnızca doğanın gücünü ve ağaçların hayatta kalma mücadelesini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda adanın kadim tarihin izlerini taşıyan önemli bir bölge olduğunu da gözler önüne seriyor. Gökçeada, hem doğa hem de tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen gizemlerle dolu bir hazine olmaya devam ediyor.
Prof. Dr. Doğan Perinçek’in paylaşımı; “
Gökçeada'da çöl olduğunu biliyor musunuz?
O çölün güçlü rüzgarına dayanamayan tek ağaçların rüzgar gücüne boyun eğdiğini fakat buna karşı bazı ağaç türlerinin toplu durarak rüzgara direndiğini, karşı durduğunu biliyor musunuz.
Beraberseniz güçlüsünüz.
Gökçeada'nın güneydoğu ucunda gerçek bir çöl manzarası görmek olağan.
Fakat bir zamanlar bu çölün orada olmadığını gösteren emareler de var. Muhtemelen 4000 yıl önce burada yaşayan kalabalık bir insan topluluğu gösteren veriler var. Çok sayıda ezme taşı ve basit ilenmiş seramik kaplar insan varlığını gösteriyor.”