Kanıt kitabında yer verilen AA muhabirlerinin fotoğraflarından oluşan sergi, ÇOMÜ Siyasal Bilgiler Fakültesinin ev sahipliğinde öğrenciler ve akademisyerlerle buluştu.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, fakülte girişinde bulunan fuaye alanındaki serginin açılışını gerçekleştirerek, fotoğrafları inceledi.
Rektör Erenoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu Ajansına tüm dünyaya sağladığı bu katkı için teşekkür ettiğini söyledi.
Fotoğrafların hikayelerinin ve uluslararası düzeydeki karşılıklarının kanun maddeleri ile işlendiğini belirten Prof. Dr. Erenoğlu, "Bu sergi tabii bir farkındalık oluşturması adına çok önemli. Global olarak farklı ülkelerde de artık bu tepkiler had safhaya ulaştı. Farkındalık oluşturması çok çok önemli. Biz burada tüm devlet ve vakıf üniversiteleriyle yükseköğretim kurumlarıyla idari, akademik kadro ve öğrencilerimizle bu farkındalığın had safhaya ulaşması için paneller yapıyoruz, yürüyüşler yapıyoruz, söyleşiler yapıyoruz, online ve yüz yüze olarak her fırsatı değerlendirmeye çalışıyoruz." dedi.
Yaşananların insan haklarının ihlali olduğunu vurgulayan Erenoğlu, "Fotoğrafların büyük bölümü sansürlenmiş fotoğraflar. Bunların çok daha acı veren, insan yüreğini yaralayan fotoğraflar var. Bir kısmını ben de gördüm. Ben artık bu fotoğrafların, bu yaşananların son kanıtlar olmasını ve sonlanmasını en azından insan hakları düzeyinde diliyorum. Ben bir an önce sonlanmasını ve barışçıl yöntemlerle her şeyden önce bu süreçlerin tamamlanmasını hem şahsım hem kurumum adına diliyorum." ifadelerini kullandı.
Cüneyt Erenoğlu, fotoğraf seçkileri ve devamında hazırlanan sergi için AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz başta olmak üzere tüm AA çalışanlarına teşekkür etti.
- "İnsanlık yıllardır kanayan bu krizin içerisinden bir özgürlük çığlığı attı"
ÇOMÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Politika Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Necat Taşçı da AA'nın bu çalışmayla Gazze için çok önemli bir katkı sunduğunu ifade etti.
ABD'de ve dünyanın farklı bölgelerinde, Asya Pasifik'te, Avrupa'da, Orta Doğu'da ve dünyanın dört bir yanında insanlığın, yıllardır kaynayan bu krizin içerisinden bir özgürlük çığlığı attığını vurgulayan Taşçı, şöyle konuştu:
"Son 8 aydır yaşanan süreç bize artık ortak kolektif insan vicdanının, bütün sistemsel dayatmaların çok daha üzerinde olduğunu gösterdi. Buna direnen aktörlerin, liderlerin, bölgesel ülkelerin şahsi ikballerini de ayaklar altına alıp özgür bir dünyanın mümkün olduğunu bize Filistin yaşadığı zulümle tek tek öğretti. Bizi Filistin ve Gazze destekledi. Biz Gazze'ye çok şey borçluyuz. Bugün yaptığımız şey bunun çok basit bir tezahürü. Tarihin neresinde durduğumuzu göstermek adına şu anda bugün burada yer aldık. Hep beraber bu işe katıldık. Görsellerin hafifletilmiş halini bile gördüğümüzde tahammül edemediğimiz şeyler 8 aydır değil aslında, sistematik olarak çok uzun bir süredir devam ediyor. 1917'de başlayan manda yönetiminden beri bir şekilde bu insanların hayatının parçası."
Taşçı, insanların bu coğrafyada 70 yılı aşkın bir süredir sistematik olarak göçe zorlandığına işaret ederek, Uluslararası Adalet Divanı Başkanı Kerim Han'a İsrail aleyhine karar almaması yönünde baskılarda bulunulduğunu gördüklerini vurguladı.
Bu kadar zulümden sonra Filistin halkının kendi kaderini kendisinin tayin etmesi gerektiğini belirten Taşçı, ABD'deki liderler ne kadar değişirse değişsin, İsrail konusundaki tutumlarının asla değişmediğini, soykırım konusunda dış politikalarında büyük bir devamlılık olduğunun görüldüğünü dile getirerek, "Bu bizim toparlanmamız, bir araya gelmemiz ve Müslüman ülkeler başta olmak üzere küresel vicdanın tekrar harekete geçmesi gereken nokta. Buradan sonrasına biz ve mazlumlar karar vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Sergiyi gezen öğrencilerden Hira Okuyan, fotoğrafların hafifletilmiş halinin bile dehşet verici olduğunu ifade ederek, "İsrail'e açılan bu davayı tüm ülke olarak destekliyoruz. Gördüklerimiz, izlediklerimiz dehşet verici. Bence kelimelerin tükendiği yerdeyiz." diye konuştu.
Şevval Güzel, Sefa Aras ve Halil Güven de sergiyi gezdiklerinde tarif edilemez duygular yaşadıklarını, adeta kendilerini Gazze'de hissettiklerini dile getirerek, soykırımın durdurulması çağrısında bulundu.
Açılışa ÇOMÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veli Yılancı, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Ahmet Tunç, Doç. Dr. Gülce Uygun ile akademisyerler ve öğrenciler katıldı.
Sergi, 28 Mayıs'a kadar ziyarete açık olacak.