Çanakkale’nin doğal zenginliklerinden biri olan Anadolu Palamut Meşesi, yalnızca bir ağaç değil, tarihe tanıklık eden bir yaşam kaynağıdır. Orman Yüksek Mühendisi Mehmet Akkan’ın bu kadim ağaca dair yaptığı paylaşım, meşe ağacının ekolojik, kültürel ve beslenme açısından sunduğu eşsiz katkıları bir kez daha gözler önüne serdi.

Akkan, bu heybetli ağacın sadece bir bitki değil, aynı zamanda insanlık tarihine ışık tutan, kültürlere rehberlik eden ve doğanın dengesi için hayati öneme sahip bir değer olduğunu vurguladı.  

MEŞE AĞACININ GÜCÜ VE KUDRETİ  
Meşe ağaçları, pek çok kadim kültürde kutsal olarak kabul edilmiştir. Güç, dayanıklılık, özgürlük ve erdemin simgesi olan bu ağaç, mitolojide de önemli bir yere sahiptir. Eski Yunan’da Zeus’un kutsal ağacı sayılan meşe, Türk mitolojisinde de korunma ve arınma ritüellerinin vazgeçilmezi olmuştur. Mehmet Akkan, Türk mitolojisindeki "kutsal ağaç" inanışına ve Şaman ayinlerinde meşe ağacına duyulan saygıya dikkat çekti.  

ANADOLU PALAMUT MEŞESİ VE BİGA YARIMADASI’NDAKİ ÖNEMİ  
Çanakkale, Biga Yarımadası ve Kazdağları'nda dokuz farklı meşe türüne rastladığını belirten Akkan, Anadolu Palamut Meşesi’ni "muhteşem bir güzellik" olarak nitelendirdi. Palamut Meşesi, kışın yapraklarını döken, 15 ila 25 metreye kadar boylanabilen geniş tepeli bir ağaçtır. Humusça fakir topraklarda dahi dayanıklılığını koruyarak büyüyen bu ağaç, doğal ekosistemlerin sürdürülebilirliği için büyük öneme sahiptir.  

Meşe Palamudunun Besleyici Gücü  
Meşe palamudunun, antik çağlardan günümüze kadar bir besin kaynağı olarak kullanıldığına dikkat çeken Akkan, bu tohumun içerdiği zengin vitaminler, mineraller ve antioksidanlarla sağlığı desteklediğini belirtti. Çiğ tüketimi önerilmeyen meşe palamudu, geleneksel yöntemlerle hazırlanarak beslenme ve sağlık amaçlı kullanılabilir. Kavrularak kahve yapılabilir, öğütülerek un haline getirilip ekmek, kek veya hamur işlerinde değerlendirilebilir.  

ANADOLU’DA KITLIK ZAMANLARININ KURTARICISI  
Tarih boyunca meşe palamudu, Anadolu halkının kıtlık dönemlerinde hayatta kalmasını sağlamıştır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’da neredeyse hiç meşe meyvesinin kalmaması, bu ağacın kıtlık dönemlerindeki hayati rolünü gözler önüne seriyor. Akkan, palamutların öğütülerek un haline getirildiğini ve bu undan yapılan ekmeklerin insanları kıtlıkta hayatta tuttuğunu ifade etti.  

EKOLOJİK VE KÜLTÜREL MİRAS  
Meşe ağaçları, sadece insanlar için değil, ekosistemler için de hayati öneme sahiptir. Böcekler ve kuşlar bu ağaçta yuva yapar, meyveleri onlarca hayvanın besin kaynağıdır. Ayrıca, dayanıklı yapısı nedeniyle meşe ağacı kerestesi gemi, iskele, köprü gibi yapıların yanı sıra merdiven, kapı ve pencere yapımında kullanılır.  

MEŞE AĞACININ MİTOLOJİK VE TARİHSEL YOLCULUĞU  
Meşe ağacı, Eski Yunan’da Zeus’un kutsal ağacı, Anadolu’nun ilk dönemlerinde ise Anatanrıça’nın bir sembolüydü. Neolitik çağ evlerinde meşe direklerinin Tanrıça’nın bedenini temsil ettiğine dair bulgular vardır. Meşe, barınma, yakacak, boya, maya ve ilaç yapımında kullanılarak Anadolu insanının kültüründe ve hayatta kalmasında önemli bir rol oynamıştır.  

DOĞANIN HEYBETLİ KORUYUCUSU  
Meşe, doğanın koruyucu tanrıçası olarak Anadolu insanını binlerce yıl beslemiş, barındırmış ve korumuştur. Mehmet Akkan, meşe ağaçlarının yalnızca ekosistemler değil, insanlık için de muhteşem bir kaynak olduğunu belirterek paylaşımını şu sözlerle tamamladı:  
"Meşe hem anamız, hem tanrıçamızdır. Besler, korur, kollar, barındırır, şifa verir. Muhteşem bir güzelliği vardır."

Bu kadim ağacın korunması, gelecek nesillere aktarılması ve kıymetinin bilinmesi gerektiği bir kez daha vurgulanıyor.

Lapsekili Sevilen Öğretmen Hayata Veda Etti Lapsekili Sevilen Öğretmen Hayata Veda Etti

Muhabir: Bahar Karakurt