Korkunç kazada Bigalı karı koca hayatını kaybetti Korkunç kazada Bigalı karı koca hayatını kaybetti

Çocukluk yaşlarında tanıştığı atlara beslediği sevgiyle öğrencilik hayatında da at binmeyi sürdüren Pars, İngiltere'deki işletme eğitiminin ardından kurumsal firmada çalışmaya başladı.
Bu süreçte de atlardan uzak kalamayacağını anlayan Pars, kurumsal iş hayatına son verip İngiltere'de at fizyoterapistliği eğitimi aldı.
Eğitimini başarıyla tamamlayıp ülkenin tek diplomalı at fizyoterapisti olarak Türkiye'ye dönen Pars, biniciliğe kaldığı yerden devam etti.
Türkiye'deki atların da fizyoterapist olarak yardımına koşan Pars, binicilikte birçok yarışmada ülkeyi temsil edip başarıdan başarıya koştu.
İki yıldır engel atlama branşında Ustalar Milli Takımı'nın tek kadın binicisi olan Pars, bu yönüyle kız çocuklarına ilham kaynağı oluyor.
- "Hayvanlarla olacağım bir hayatı istediğimi fark ettim"
Dilara Pars, AA muhabirine, yaklaşık 4 yıl süren kurumsal hayatında at binmeye devam edemediğini anlattı.
Pars, "Biz, 'Ahır kokusunu içine çekmiş insan.' diye tanımlarız. İnsanlar genelde masa başında bir yerden sonra oturamıyor, hep açık havada hayvanlarla olmak istiyor. Hayvanlarla olacağım, onlara yardımcı olabileceğim bir hayatı istediğimi fark ettim. 'Daha fazla kurumsal hayatta kalmayayım.' dedim." ifadelerini kullandı.
Araştırmaları sonucunda fizyoterapistin yarışmacı atlar için çok önemli olduğunu öğrenince eğitim hayatını sürdürmek için İngiltere'ye gittiğini aktaran Pars, sonra diplomasıyla Türkiye'ye döndüğünü dile getirdi.
Pars, bu işi eğitimli şekilde yapan tek kadın ve kişi olduğuna dikkati çekerek, "Hem biniciliğimi devam ettirerek hem de yanında bu mesleği öğrenerek hayatımı tamamen ahırlara adadım. Yaklaşık 25 yıldır at binicisiyim. At binmenin verdiği avantajı bu alanda çok kullanıyorum çünkü biri bana atıyla ilgili bir şey danıştığında onu hissedebildiğim için sorunu çok daha net anlayıp yerinde yardımlarda bulunabiliyorum." dedi.
Atlara her açıdan yardımcı olduğunu vurgulayan Pars, binicilikte asıl fiziksel sporu atların yaptığının altını çizdi.
Pars, atların özellikle yarışma döneminde vücut adaleleri konusunda belli bir ilgiye ve desteğe ihtiyacı olduğundan bahsederek, "Benim yapmaya çalıştığım şey onları bu performansa hazırlamak. Şehir şehir de geziyorum, atlara yardımcı olmaya çalışıyorum. Binicilikten kalan zamanda da atların yardımına koşuyorum. Bazen hiç tanımadığım at sahipleri sosyal medyadan bana ulaşarak video atıp yardımcı olmamı istiyorlar." diye konuştu.
- "Aileler 'Kızımız sizi kendine idol görüyor.' diyor"
Çocukluğunda da milli takımlar için çok sayıda müsabakada yarıştığını kaydeden Pars, şöyle devam etti:
"Biniciliğe tekrar döndüğümde zor çalışmaların sonucunda 'Binicilik Engel Atlama Ustalar Milli Takımı'na seçildim. Geçen yıl da bu başarıyı gösterdim. İki yıldır Ustalar Takımı'nda tek kadın biniciyim. Bu benim için çok gurur verici bir şey. Binicilikte kadın olmam, kız çocuklarına çok güzel örnek teşkil ediyor. Alttan gelen kız çocuklarımıza da ilham kaynağı olduğumu düşünüyorum. Çok güzel yorumlar alıyorum. Binicilikteki kız çocukları için bir ilham kaynağı, aynı zamanda bir örnek olmanın verdiği hem ufak sorumluluk hem de çok büyük mutluluk ve de gurur var."
Pars, kız çocukları için ayrı ilgi odağı olduğunu, gittiği yarışlarda çevresine küçük kızların geldiğini anlattı.
Hem yarışma süresince hem de yarışmalardan sonra çok fazla mesaj aldığını kaydeden Pars, "Kız çocuklarının aileleri de 'Kızımız sizi kendine idol görüyor.' diyor." ifadesini kullandı.
Pars, önlerinde Türkiye Şampiyonası, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Kupası gibi müsabakaların sıralandığını, bunun ardından milli takıma seçilerek ülkeyi Sırbistan'daki Balkan Şampiyonası'nda temsil edebileceğini dile getirdi.
Biniciliğin erkek sporu olarak görülmesinin nedeninin Türkiye'de akla hemen jokeylerin gelmesinden kaynaklandığını belirten Pars, "Jokeylerin de neredeyse hepsi erkek. İnsanlar, 'Ben de at biniyorum.' dediğim zaman, 'Bir, iki tüyo verir misin?' diyor. Yani herkes aslında biraz binicilik sporunu o şekilde tanıyor maalesef." dedi.
Pars, hiçbir zaman hayvan sevgisinin bu sporun ana temeli olduğunun unutulmaması gerektiğini anlattı.
- "Atlar kadınların duygusallığını hissediyor"
Kadın binicilerin sayısının artmasını istediğini ifade eden Pars, "Kadınların duygusal yapısı, erkeklere göre daha farklı. Dolayısıyla bence atlar da kadınların duygusallığını hissediyor. Hem binicilikte hem fizyoterapi alanında kadınlara daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Kaynak: ANADOLU AJANSI