Türkiye'de oto tamiri sektöründe eleman eksikliği sorunu gün geçtikçe artıyor. Mesleğin ustaları, işlerini devredecek çırak ve kalfa bulmakta zorluk çekiyor.

İstanbul Oto Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Mustafa Keskin, AA muhabirine, çırak sayısındaki düşüşün sektörün geleceğini tehdit ettiğini, sanayide yetişmiş eleman eksikliğinin Türkiye'nin ciddi sorunu olduğunu söyledi.

Anne-babaların çocuklarını daha rahat etmeleri düşüncesiyle beyaz yakalı sektörlere yönlendirmesinin büyük bir yanılgı olduğunu ifade eden Keskin, gelir seviyesinde mavi yakalıların beyaz yakalıları geride bıraktığını vurguladı.

Bu meslekte ustalığın önemine dikkati çeken Keskin, "Büyük sanayileri bile sahipleri değil, ustalar yönetir. Türkiye'nin geleceği, çırak-kalfa-usta müfredatından, Ahi Evran kültüründen geçer. Maalesef bundan yoksunuz." ifadelerini kullandı.

Çözüm meslek liselerinde

Geçmişte ilkokul çağındaki çocukların yaz tatilinde çıraklık yaptığını, ilkokuldan sonra okula devam etmeyecekse çıraklığa verildiğini anlatan Keskin, mevcut müfredatta ise 12 yıllık zorunlu eğitimin 17-18 yaşında bittiğini, bunun da sektörlere ara eleman yetişmenin önünü tıkadığını kaydetti.

Bu sorunu aşmak için meslek okullarının geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Keskin, "Meslek okullarının çoğalması, bu işin önünün açılması lazım. Yalnız otoda değil bütün sektörlerde meslek okullarının güçlendirilmesi gerekiyor." dedi.

Önemini kaybetmeyecek mesleklerden birinin otomotiv sektörü olduğunu belirten Keskin, "Yabancı ülkelerden gelen çocuklar buralarda çıraklık yapmaya başladı. Yarın bu meslekler elimizden giderse yazık olur. Bunlar da ülkelerine döndüğü zaman mesleği icra edecek adam bulamayız." diye konuştu.

"Onlarca üniversite mezunu işsiz, bizim meslekte yetişen yok"

Maslak'taki İstanbul Atatürk Oto Sanayi Sitesi'nde ustalık yapan ve 45 yıldır oto tamiri sektöründe çalıştığını söyleyen Rasim Çekerekli de 12 yıllık zorunlu eğitimin sonunda 18 yaşına gelen bir kişiyi bu yaştan sonra meslekte yetiştirmenin güç olduğunu belirtti.

Kaliteli eleman yetişmesi için meslek liselerine verilen önemin arttırılması gerektiğini dile getiren Çekerek, "Onlarca üniversite mezunu piyasada işsiz, bizim meslekte yetişen yok." ifadesini kullandı.

Meslek liselerinde yapılan düzenlemelerle birlikte öğrencilerin haftanın bir günü okula gittiğini, 4 gün atölyelerde çalışabildiğini hatırlatan Çekerekli, "Çocuklar hem pratik hem teorik bilgi alıyor. Bir de bu yasayla çocuklarımızın sigortasını, asgari ücretin bir kısmını da devlet ödüyor. Çocuk hem küçük yaşta para kazanma alışkanlığını elde ediyor hem de sanatını elde etmiş oluyor. Çocuk okul bittiğinde liseden diploma ve ustalık belgesi alıyor. Bu ustalık belgesi, Avrupa çapında geçerli bir belge. Dolayısıyla anne ve babalardan ricam, çocukları illa düz liseye, Anadolu Lisesine gidecek veya üniversite okuyacak diye yönlendirmesin. Eli yatkın çocukları bu otomobil sektöründe yetiştirelim." diye konuştu.

Otomotiv sektöründeki her alanda yetiştirilecek çırak bulunamadığını kaydeden Çekerekli, "Herkes bir an önce masa başı müdürlük istiyor, bankacı olsun, tıp okusun istiyor. Fakat 85 milyonluk ülkede aslında gelecek sanatkarların elinde. Yani sanatkar kesimi ne kadar güçlü olursa ekonomi de güçlenecek." dedi.

3 oğlundan birinin otomotiv mezunu olduğunu ancak çocuklarının kendisiyle çalışmadığını belirten Çekerekli, bu mesleğin cazipliğini gençlerin anlatması gerektiğini söyledi.

Çekerekli, "Eleman yetişmediği için usta da yetişmiyor. Bu gidişle, 10 yıl sonra arabanızı tamir edecek usta bile bulamayacaksınız." dedi.

"Biz de kapatsak sanayi olduğu gibi gidecek"

İhsan Tanrıverdi, yaklaşık 45 yıldır kaportacılık yaptığını belirterek, "63 yaşındayım. Halen çalışıyoruz. Bizden başka usta yok, yetişmiyor. Biz de kapatsak sanayi olduğu gibi gidecek." diye konuştu.

Mesleğe 1982 yılında başladığını söyleyen Erdal Özdağlar, günümüzde çırakların cep telefonlarıyla fazla vakit geçirmelerinin işi öğrenmelerine engel teşkil ettiğini, kendilerini işe veremediklerini söyledi.

Usta Cemal Şahin ise kendilerine tamirci gözüyle bakıldığı için şimdiki gençlerin mesleğe talipli olmadıklarını söyledi.

Mesleğine gereken değerin verilmediğini öne süren Şahin, "Mesela bir ressam değerli ama ben de araba yapıyorum. Parçalamış arabayı yapmışım, orijinal haline getirmişim ama bunun değeri yok." ifadelerini kullandı.

Ayhan Zaglı da 45 yıllık usta olduğunu belirterek, eski dönemde her dükkanda 10 çırak olduğunu ancak günümüzde çırak bulunamadığını anlattı.

Yaptıkları işi yeni neslin beğenmediğini Zaglı, "3 oğlum var. Okul döneminin uzun olmasından dolayı 3'ünü de mesleğe sokamadım. 16-17 yaşında çocukları buraya nasıl getireyim? Hiçbiri çalışmıyor. Son nesiliz. Sanayide 3 bin 500 dükkan varsa hiçbirinde 20 yaşında bir adam bulamazsınız." diye konuştu.

Gençlerin yapması gereken işi kendilerinin yaptığını söyleyen Zaglı, "Şu koskoca atölyede 30 arabanın içinde 2 kişiyiz. Sonumuz iyi değil." dedi.

Çanakkale Bigalı esnaftan hediye yağmuru, devam ediyor Çanakkale Bigalı esnaftan hediye yağmuru, devam ediyor

İyi ustaların yetişmesi için çocukların 10-12 yaşlarından itibaren sanayide olmaları gerektiğini vurgulayan Zaglı, "Eskiden bir sanayide her 5 yılda bir 100 sanatkar çıkardı. Şimdi atölyeleri dolaşın, bir tane çırak bulamazsın." ifadesini kullandı.

Kaynak: Anadolu Ajansı