Bu yılın başında, pazarın daralacağı yönündeki beklentilere rağmen, ÖTV muafiyetli satışlar ve GSR II regülasyonları kapsamında yapılan kampanyaların yılın ilk yarısında pazara pozitif yansıdığını anlatan Ergun, yılın ilerleyen dönemlerinde ise krediye erişimdeki zorlukların sektör dinamiklerini etkileyen temel faktör haline geldiğini söyledi.

Ergun, yılın son çeyreğinde gerçekleşecek satışların da katkısıyla, 2024'ün 2023'teki rekor seviyelere yakın bir düzeyde tamamlanmasını beklediklerini dile getirerek, "2025'in ilk yarısındaki kredi faiz oranları ve kullanım yüzdelerindeki iyileşmeye bağlı olarak, yılın ilk yarısının daha zor, ikinci yarısında ise iyileşme görebileceğimiz bir yıl olmasını bekliyoruz. Satışların 2023 ve 2024 yıllarında olduğu gibi 1 milyon adet seviyelerine ulaşabileceğini öngörüyoruz." diye konuştu.

"Elektrifikasyon, küresel otomotiv endüstrisinin geçirdiği radikal bir dönüşümün öncüsü"
BYD Türkiye Genel Müdürü Ergun, küresel otomotiv endüstrisinin radikal bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ve elektrifikasyonun bu dönüşümün öncüsü konumunda olduğunu vurguladı.

Elektrikli araç pazarının 2016'dan 2023'e geçen süreçte, 17 kat artışla 14 milyon adetlik bir büyüklüğe geldiğine dikkati çeken Ergun, "Büyüme trendi 2024'te de devam ediyor. 2024'ün ilk yarısında ise bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 25 artışla, 7 milyon elektrikli araç satışı yapıldı. Elektrikli ve hibrit araçlar, günümüzde yalnızca bir teknolojik trend değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir geleceğin somut bir yansıması olmaya devam ediyor." açıklamasında bulundu.

Ergun, Türkiye otomotiv pazarının da altyapı yatırımları, teknolojik gelişmeler ve artan çevresel farkındalıkla bu küresel dönüşümün önemli bir parçası olma yolunda ilerlediğini belirtti.

2023 öncesi yıllarda, elektrikli araçların, toplam satışların ancak yüzde 1'ine ulaşabildiğini kaydeden Ergun, elektrikli araçların geçen yıl pazardan yüzde 7'ye yakın bir pay aldığını hatırlattı.

Ergun, "Bu dönüşümde önemli bir etken de Türk tüketicisinin elektrikli araçlar ve yeni teknolojilere meraklı olması. Bu yıl ise ocak–kasım döneminde tam elektrikli araçların pazar payı yüzde 9,2'ye ulaştı ve kasımda bu oran yüzde 13,7 seviyesine çıktı. Yıl sonunda elektrikli araç pazarının toplam otomotiv satışlarındaki payının yaklaşık yüzde 10 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Sektördeki diğer oyuncuların da katkısıyla, 2025'te bu oranın Avrupa'ya paralel, yüzde 15 seviyelerine yaklaşacağını öngörüyoruz." diye konuştu.

"Şarj edilebilir hibrit araçlardaki satışlar BYD ile farklı yeni bir döneme girdi"
Ergun, şarj edilebilir hibrit araçların gelecek dönemde otomotiv sektöründe çarpıcı bir büyüme potansiyeli taşıdığının altını çizdi.

Geçmişte belirli modellerle sınırlı kalan bu segmentin BYD ile yepyeni bir döneme girildiğini aktaran Ergun, şöyle devam etti:

"2023'te Türkiye'de yaklaşık 2 bin 500 adet şarj edilebilir hibrit araç satılırken, 2024'te bu sayı BYD markasının da katkısıyla 9 bin 500 adedin üzerine çıkacak. 2025'te farklı markaların da modellerini pazara sunması ile şarj edilebilir hibrit araçlar sektörden önemli bir pay almaya başlayacak. Dünyadaki ilk seri üretime giren şarj edilebilir hibrit otomobil, F3DM, 2008'de BYD tarafından üretilmişti. BYD’nin inovasyona dayalı yaklaşımıyla Türkiye'nin elektrikli ve hibrit araç ekosisteminde güçlü bir oyuncu olarak konumlanacağına inanıyoruz."

"15 Kasım'daki lansmandan sonra 20 binin üzerinde talep aldık"
İsmail Ergun, markanın Türkiye'deki hedeflerine de değinerek, 15 Kasım'da yaptıkları tanıtım toplantısıyla yeni bir döneme adım attıklarını söyledi.

Sedan modelleri HAN ve SEAL, hatchback modeli DOLPHIN, SUV modeli SEAL U EV ile birlikte dört yeni modellerini tanıttıklarına dikkati çeken Ergun, "Ayrıca, şarj edilebilir hibrit SUV SEAL U DM-i ve tam elektrikli C-SUV ATTO 3 modellerimizi yeniden satışa sunduk. Toplam altı modelle geniş bir ürün yelpazesine ulaşarak sektördeki varlığımızı güçlendirdik. BYD modellerine gösterilen ilgiden büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Lansman sonrasında satışa sunulan modellerimiz için 20 binin üzerinde talep aldık. Aralık başı itibarıyla, araç teslimatlarına başlamış bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

Ergun, müşterilerine sürdürülebilir ve ileri teknolojiye dayalı çözümler sunmaya devam ettiklerini ifade ederek, "Blade Batarya" teknolojileri ve akıllı sürüş sistemleriyle sürdürülebilir mobilitenin geleceğini şekillendirdiklerini ve çevre dostu araçlarını müşterileriyle buluşturduklarını belirtti.

Şarj edilebilir hibrit modelleri SEAL U DM-i'nin özellikle büyük ilgi gördüğünü kaydeden Ergun, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Fahiş fiyat" uygulayan işletmelere 10 milyon lirayı aşkın ceza “Fahiş fiyat" uygulayan işletmelere 10 milyon lirayı aşkın ceza

"Bu model uzun sürüş menziliyle öne çıkıyor. Şehir içi kullanımlarda bir elektrikli aracın tüm avantajlarını sağlayan bu modelimiz, karma menzilinin 1080 kilometreye ulaşmasıyla uzun yolculuklarda konforlu bir sürüş sunarak menzil kaygısını tamamen ortadan kaldırıyor. 2025'te büyüme hedeflerimizi daha da ileri taşımayı planlıyoruz. Bu doğrultuda, 2025'in üçüncü çeyreğinde sportif SUV modelimiz olan SEALION 7'yi pazara sunarak ürün portföyümüzü güçlendireceğiz. BYD'nin global çapta sahip olduğu ileri teknolojik birikimi, yenilikçi vizyonumuzla birleştirerek Türkiye pazarında fark yaratmayı ve sektördeki dönüşümde öncü bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz."

Kaynak: ANADOLU AJANSI