Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, taraflara mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre verilmesine karar verip, duruşmayı 1 Temmuz'a erteledi
Diyarbakır'da "Filozof Ramazan" lakabıyla bilinen Ramazan Pişkin'i, Fatih'te işlettiği çay ocağında öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık için "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Erkan Baykut, maktulün kardeşleri ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan Baykut, ortaokul mezunu olduğunu ve inşaatta babasının yanında çalıştığını söyledi.
Sanık, olay anında uyuşturucunun etkisinde olduğunu, maktul Pişkin'i Saboor M. isimli kişi sandığını iddia ederek, "Cinsel istismara uğramış bir insan psikolojisi altında gerçekleştirdim. Olay esnasında içeri girince kendisine taş attım. O da kendisini savunmaya kalkışınca korkudan kendimi bıçakla savundum. Kaç kez bıçakladığımı hatırlamıyorum. Olay sonrası oradan kaçtım." dedi.
Olaydan önce psikolojik tedavi görmediğini, ilaç kullanmadığını, psikolojik rahatsızlığına ilişkin raporu olmadığını öne süren Baykut, annesi ve babasının ayrı olduğunu kendisinin bazen sokakta bazen anne ve babasıyla kaldığını anlattı.
Sanık, maktulü daha önce sosyal medyada gördüğünü dile getirerek, "2017 yılından itibaren sürekli uyuşturucu kullanıyordum. Herhangi bir dini kuruma mensup değilim. Bazen dinimi geliştirmek için televizyondan dini şeyler izliyordum. Biri beni bu olay için yönlendirmedi." diye konuştu.
Maktulün kardeşi Mehmet Pişkin ise olayın yaşandığı gün Diyarbakır'da bulunduğunu kaydederek, sanıktan ve azmettirenlerden şikayetçi olduğunu söyledi.
Pişkin, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini aktararak, "Benim kardeşimin kimseyle husumeti yoktu. Namaz kılarken rükuda 3-4 dakika dururdu. Kardeşim namaz sırasında rükuda öldürülmüştür. Kardeşim planlı bir şekilde bıçakla katledilmiştir." ifadelerini kullandı.
- "Olay 10-15 saniye içerisinde oldu"
Tanık İbrahim Baştürk de maktulle dükkanlarının yan yana olduğunu, olay günü iş yerinde oturduğu sırada gürültü duyması üzerine dışarıya çıktığını, sanığın bu sırada hızla önünden geçtiğini söyledi.
Sanığın elinde bıçak olup olmadığını görmediğini, dükkana girdiğinde maktul Pişkin'in yerde kanlar içinde yattığını gördüğünü anlatan Baştürk, şunları kaydetti:
"Namaz kıldığı tahta yerdeydi, maktul de onun yanında yerdeydi. Kolları sıvalıydı, ayakkabısı yoktu. Hocaya seslendim ancak ses gelmedi. Ben de ambulansı aradım. Kendisi yan yatıyordu. Düz yatırıp üstüne bir şeyler örterek nabzını kontrol ettim. Nabzı atıyordu, kısa süre sonra da ambulans geldi ve hastaneye kaldırıldı. Ben daha önceden sanığı görmedim. Olay 10-15 saniye içerisinde oldu."
Duruşmada esasa ilişkin görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın olaydan önce maktulün videolarını izlediğini ve çay ocağına gelip burada keşif yaptığını ifade etti.
Mütalaada, sanık Baykut'un öldürme kabiliyeti olan bıçakla maktulün iş yerine gittiği, tek hamlede öldürücü bıçak darbesiyle eylemini tasarlayıp gerçekleştirdiği aktarılıp, sanığa "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi talep edildi.
Mütalaanın ardından söz alan sanık, "Ben tasarlayarak adam öldürmedim. Çelişkili ifade vermedim." savunmasını yaptı.
Sanığın avukatı mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, taraflara mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre verilmesine karar verip, duruşmayı 1 Temmuz'a erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Cerrahpaşa Kocamustafapaşa Caddesi'nde çay ocağı işleten Pişkin'in, 31 Ocak'ta iş yerinde uğradığı bıçaklı saldırıda öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianamede, olay günü polise kesici ve delici alet yaralaması olduğu yönünde ihbar yapılması üzerine "Diyarbakırlı Ramazan Hoca'nın Yeri" isimli iş yerine gidildiğinde Pişkin'in bıçakla yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı bilgisinin alındığı belirtiliyor.
Bu kapsamda soruşturma işlemlerine başlandığı aktarılan iddianamede, Pişkin'in kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği kaydediliyor.
İncelenen güvenlik kamerası görüntülerine göre, olay yerinden kaçan sanık Erkan Baykut'un toplu taşıma aracı kullanıp Beyoğlu'ndaki ikametine gittiği, adrese giden polis ekiplerinin sanığı evinin banyosunda saklanırken yakaladığı aktarılıyor.
İddianamede, sanığın polis merkezinde alınan ifadesinde, maktulü tanımadığını, Saboor M. ismiyle tanıdığı kişi zannettiğini, bu kişinin de uyuşturucu satan ve cinsel istismarda bulunan biri olduğunu ileri sürdüğü belirtiliyor.
Baykut'un, 2021'den itibaren bu kişiyi görmediğini ancak Ramazan Pişkin'i bu şahıs olarak bildiğini, Pişkin'i de ilk kez 2021'de sosyal medyadan gördüğünü söylediği ifade ediliyor.
Olaydan iki ay önce Pişkin'i "Ramazan Hocanın Yeri" isimli iş yerinde gördüğünü ve yanına gidip konuştuğunda ilk başta iyi bir hoca olarak düşündüğünü aktaran Baykut'un, ancak sohbetin devamında bu kişinin aslında Saboor M. olduğunu anladığını savunduğu belirtiliyor.
İş yerine geldiğinde tek başına sandalyede oturan Pişkin'in ayağa kalktığını belirten Baykut'un, ardından taş fırlatması ve üzerine gelmesiyle kendisine zarar verebileceğini düşünerek Pişkin'i bıçakla yaraladığını ve olay yerinden kaçtığını söylediği ifade ediliyor.
Maktulün kardeşi Mehmet Pişkin'in sanıktan şikayetçi olduğu aktarılan iddianamede, sanığın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.