Sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin genel gerekçesinde, "Hazırlanan kanun teklifi ile sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması sağlanarak, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından oluşan risklerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır." ifadelerine yer verildi.

Meclis Başkanlığına sunulan Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin genel gerekçesinde, 2004'te çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun sahipsiz hayvanların can güvenliğini tam anlamıyla sağlayamadığı ve insanlar ile diğer canlıların yaşadığı sorunları çözmekte yetersiz kaldığı aktarıldı.

Sahipsiz hayvanların, özellikle başıboş köpeklerin son yıllarda popülasyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle giderek büyüyen bir sorun haline geldiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

"Sayıları her geçen gün artan ve sokaklarda sürüler halinde yaşamaya başlayan başıboş köpekler, en temel insan hakkı olan yaşam hakkını dahi tehdit eder bir boyuta ulaştığı gibi çevre temizliği, toplum sağlığı, kamu düzeni ve güvenliği ile diğer hayvanların yaşamını ve varlığını da tehlikeye atmaktadır. Sahipsiz hayvanların sayılarının kontrol altına alınması bir yana bazı çevrelerce adeta sahipsiz hayvanların kontrolsüz artışı desteklenmektedir. Bu durum, iyi niyetle yapılan bağışların belirsiz ve kanun dışı maksatlarla kullanılabilmesine imkan tanımakta ve popülasyon kontrol çalışmalarını sekteye uğratmaktadır."

"3 bin 534 hayvana çarpma kazası yaşandı"

Gerekçede, sahipsiz hayvanların oluşturduğu sorunlara da yer verildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü verileri doğrultusunda 2019-2023 arasında "hayvana çarpma" şeklinde 3 bin 534 trafik kazası ve buna bağlı olarak 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma meydana geldi.

Sahipsiz hayvan popülasyonunun yoğunluğu sebebiyle vatandaşların psikolojik açıdan olumsuz sonuçlara sebebiyet verecek şekilde sosyal hayatının kısıtlandığının altı çizilen gerekçede, "Sahipsiz hayvanların kamusal alanlarda beslenmesi, vatandaşlar arasında sözlü veya fiziksel tartışmalara sebep olmakta bu da toplumsal gerginliği arttırmaktadır. Hayvan saldırısı sonucu yaralanan ve hayatını kaybedenlerin medyaya yansıyan haber ve görüntüleri toplumda infiale sebep olmakta ve kamu kurumlarına olan güvenin azalmasına yol açmaktadır." ifadelerine yer verildi.

Sahipsiz hayvanların koyun, keçi, inek, buzağı, tavuk gibi ekonomik değeri olan çiftlik hayvanlarına saldırdığı bilgisine yer verilen gerekçede, "Araştırmalara göre ülkemiz; Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı 'Kuduz Riskli Temasın Yüksek Olduğu Ülkeler' kategorisinde yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre; 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin 125 iken 2023 yılında bu sayı 437 bin 601 olarak bildirilmiştir." denildi.

Hac kurası yarın çekilecek Hac kurası yarın çekilecek

1 çift köpek, 6 yılın sonunda 67 bin hayvanlık popülasyona ulaşabiliyor

Gerekçede, bazı ülkelerin dışişleri bakanlıklarının kendi internet sayfalarında, Türkiye’ye gidecek vatandaşlarını "saldırgan başıboş köpek çeteleri" ve "kuduz" riski hakkında uyarıldığına dikkat çekildi. Bu durumun, turizm gelirlerinin önemli bir kalem olduğu Türkiye için itibarı bakımından olumsuz bir izlenim oluşturduğu aktarıldı.

Gerekçede, Sağlık Bakanlığı verilerine göre yıllar içinde kuduz riskli temas ve vaka sayılarına ilişkin grafik de paylaşıldı.

Buna göre, kuduz riskli vaka sayısı son yıllarda artış gösterdi.

Valiliklerce yapılan bildirime göre, Türkiye'de yaklaşık 2 milyon sahipsiz köpek olduğu bilgisi verilirken, hayvanların doğum potansiyeli sebebiyle sahipsiz köpek popülasyonunun yaklaşık 4 milyon olduğunun tahmin edildiği vurgulandı.

Gerekçede, bir dişi ve erkek köpeğin 6 yılın sonunda 67 bin hayvandan oluşan bir popülasyona ulaşabildiği kaydedilerek, köpek popülasyonunun doğrusal değil üstel olarak arttığına işaret edildi.

"2 milyon 504 bin 595 hayvan kısırlaştırıldı"

Gerekçede, şu an yaklaşık 105 bin hayvan kapasiteli 322 adet hayvan bakımevi bulunduğu ifade edildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2004'te 4 bin 682 hayvan kısırlaştırılırken, 4 bin 849 hayvan sahiplendirildi. 2014'te, 132 bin 433 kısırlaştırılma, 25 bin 40 sahiplendirme, 2020'de 181 bin 688 kısırlaştırma, 35 bin 982 sahiplendirme, 2023'te ise 338 bin 363 kısırlaştırma ve 33 bin 739 sahiplendirme yapıldı. 2004-2023 yılları arasında toplam 2 milyon 504 bin 595 hayvan kısırlaştırılırken, 533 bin 4 hayvan sahiplendirildi.

İngiltere, Fransa ve ABD'nin bazı eyaletlerinde "Yakala-Kısırlaştır-Tut-Ötanazi Modelinin" uygulandığı belirtilerek, tıbbi gerekçelere ek olarak İngiltere'de 7 gün, Fransa'da 8 gün, ABD'de eyaletlerce belirlenmiş süre sonunda sahiplendirilemeyen hayvanlara veteriner kontrolünde ötanazi yapılabileceği kaydedildi.

Türkiye'de uygulanan "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun dünyada uygulandığı ülke sayısının oldukça az olduğu aktarılarak, şu değerlendirmeler yapıldı:

"Kısırlaştırmanın uzun dönemde popülasyon üzerinde etki etmediği görülmektedir. Ülkemizde mevcut popülasyon ele alındığında yakala-kısırlaştır-sal metodu bir çözüm değildir. Ülkemizin 2004’ten beri yaşadığı tecrübe de bunu net bir şekilde ortaya koymuştur. Gelinen süreçte sahipsiz hayvanların sorun haline gelmesi, özellikle başıboş köpeklerin saldırıları sonucunda can kayıplarının artması ve sorunun zaman geçtikçe büyümesi karşısında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda oluşan ihtiyaçlara binaen değişiklik yapılması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan Kanun Teklifi ile sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması sağlanarak, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından oluşan risklerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır."

Kaynak: Anadolu Ajansı