Şeker, TÜBA, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Çanakkale Bölge Müdürlüğünce düzenlenen, "15 Temmuz'dan Akademinin Çıkarması Gereken Dersler" konulu söyleşide yaptığı konuşmada, 15 Temmuz süreci ve FETÖ'nün ülkedeki yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
FETÖ'nün darbe girişimine işaret ederek, 15 Temmuz 2015'da Türk milletinin topyekün bir irade gösterdiğini hatırlatan Şeker, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla ortaya koyduğu iradeyle, vatandaşlarımızın, devlet başkanının bu davetine icabet ederek sokağa çıkmasıyla dünyaya örneklik teşkil edecek bir darbe önleme ve darbeye karşı durma mücadelesi başlamış oldu. Bu süreç aslında devletin ilgili birimlerince çok önceden tedbirler alınma çabası içerisinde yürütülmüş olan bir arka planı içeriyordu. Ama bu arka plan, darbe sürecini tetikleyen ve hızlandıran bir 'ne yapıyoruz? bizi bunlar ortadan kaldıracak' şeklindeki korkuyla darbe süreci devreye girmiş oldu." diye konuştu.
Şeker, dünyada darbelerin tekil ve sadece kendi başına, kendi ülke vatandaşları tarafından yürütülmediği ve iyi organize edilmediğinin bir gerçek olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu darbe sürecinin paydaşları, bu yapıyla hareket eden başka ülkeler ve bu ülkelerin istihbarat örgütleriyle iç içe geçmiş olan bir ağdır. Bir dini küçük cemaat olarak önce risale talebesi veya nur cemaati diye tanımlanan yapıların içerisinde bir küçük fraksiyon olarak başlayan Fetullah Gülen hareketi, zaman içerisinde ortaya koyduğu farklı stratejilerle genişleme ve büyüme istidadı gösterdi. Bunu yaparken de sürekli devlet yanlısı ve devletle iç içe, devlete insan yetiştirme çabası içerisinde olan bir hizmet hareketi diye kendini tanımlayarak ağını örmeye başladı."
Şeker, FETÖ'nün çalışmalarına 1960'lı yıllarda başladığına işaret ederek, "Bu çalışmalar, Komünizmle Mücadele Derneği diye tanımlamış olduğumuz ve geçmiş dönemlerde CIA bağlantılı ve NATO bağlantılı yapılanmaların da bir parçası olan farklı adlardaki dernek ve benzeri çalışan yapılarla farklı ülkelerde, farklı disiplinlerde ve farklı insan gücüne sahip olan her bir yapının içerisine bir şekilde temsilci ve sızma dediğimiz işlemi gerçekleştirerek kendine ait bir paralel yapılanma ortaya koymuş oldu." ifadelerini kullandı.
Söz konusu terör örgütünün yapılanmasının sadece Türkiye'de değil uluslararası alanda da olduğunu aktaran Şeker, şu ifadeleri kullandı:
"Akademik camianın içerisinde bilimsel olmayan, bilimsel kisve altında kişilerin bulunduğunu ve bunların da etki ajanı olarak da aramızda dolaştığını bilmek gerekiyor. Memleketin selameti, beşeri sermayemizin sağlıklı ellerde yetişmesi için anne babalara daha dikkatli ve özenli olmaları gerektiğini tavsiye ediyorum. Ben babamdan aldığım, 'Oğlum bunlardan uzak durun, bunların ne halt olduğu belli değil' tavsiyesiyle büyüdüm. Ben İzmir'de kestane pazarında, Kemeraltı'nda esnaflık yapan bir babanın çocuğuyum, ilk nasihati babamdan almıştım. 'Uzak durun bunlardan. Bunların ne yaptığı belli değil' diye yıllar öncesinden beni uyarmıştı."
Söyleşiye ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Çanakkale Bölge Müdürü Tuncay Güven, akademisyenler ve çok sayıda kişi katıldı.