Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık E.Ö. ile babası Orhan Ö, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Maktul Ata Emre Akman'ın babası emekli Albay Erol Akman, annesi Zuhal Akman, bazı dernek ve siyasi parti temsilcileri ile taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, bulunduğu cezaevinden tanık olarak dinlenen Kurtuluş Şen, olaydan önce evine gelen sanık Orhan Ö'nün, Sultan D'nin evini kastederek, "Eve bir hamle olmayacak, ne olacaksa o kapının önünde olacak. Aslan gibi evlat yetiştirdim, oğlum her zamanda arkamda." gibi ifadeler kullandığını anlattı.

Orhan Ö. ise tanığın yalan söylediğini ileri sürdü.

Maktulün annesi Zuhal Akman, sanık ve oğlunun beyanlarının her aşamada çeliştiğini vurgulayarak, "Sadece Ata Emre değil, burada başkaca Ata Emre'lerin de hayatlarına dokunacak hem hukuki hem de vicdani bir karar verilmesini talep ediyorum." dedi.

Baba Erol Akman da olaylarla hiçbir ilgisi olmayan, Anneler Günü'nde annesinin doğum gününü kutlamak isteyen bir çocuğun yaşam hakkının elinden alındığını ifade etti.

Baba Akman, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istedi. Ata Emre Akman'ın annesi ve babasının konuşmaları sırasında salonda bulunanlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Avukatların dinlenmesinin ardından tekrar söz verilen Orhan Ö, azmettirme iddiasına ilişkin, böyle bir olay gerçekleştirecek olsa kendi oğlunu değil, çevresinde bulunan başkaca kişileri kullanabileceğini dile getirdi.

Türkiye'de Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Düştü! Çanakkale’de ise… Türkiye'de Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi Düştü! Çanakkale’de ise…

Sanık E.Ö. de babasının kendisini azmettirmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını savundu.

Kararını açıklayan mahkeme heyetince, sanık E.Ö'ye "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, sanığın 18 yaşından küçük olması nedeniyle en üst sınır olan 24 yıl hapse mahkum edilmesi kararlaştırıldı.

Sanık E.Ö, ayrıca "ruhsatsız silah, bıçak, mermi bulundurma veya taşıma" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırıldı. Sanığın yaşının küçük olması nedeniyle 8 aya indirilen ceza, adli para cezasına çevrildi.

Mahkeme heyeti, oğlunu azmettirdiği iddiasıyla yargılanan Orhan Ö'nün ise beraatına ve tahliyesine karar verdi.

Ata Emre Akman'ın ailesi ve avukatları mahkeme kararını değerlendirdi

Ata Emre Akman'ı öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık E.Ö'nün 18 yaşından küçük olması nedeniyle en üst sınır olan 24 yıl hapisle cezalandırıldığı, oğlunu azmettirdiği öne sürülen baba Orhan Ö'nün ise beraat ettiği karar duruşmasının ardından maktulün ailesi ile avukatları değerlendirmede bulundu.

Maktulün babası Erol Akman, adliye önünde gazetecilere, oğlunu azmettirdiği iddiasıyla yargılanan Orhan Ö'nün beraatına karar verilmesini doğru bulmadıklarını söyledi.

Sanık babanın çok sayıda suç kaydı olduğuna dikkati çeken Akman, sanığın dışarıda olduğu her seferinde ayrı bir suç işlediğini dile getirdi.

Akman, azmettirmek için neyin ispat edilmesi ve neyin gösterilmesi gerektiğini anlamadığını dile getirerek, "Bütün tanıkların ifadesi dikkate alınmaksızın 'azmettirmeyle ilgili yeterli kanıt bulunamamıştır' deyip de beraatine karar verilmesini kabul etmiyor gönlüm, yüreğim, ciğerim. Tahmin ediyorum benimle beraber bütün Türk halkı da bunu kabul etmeyecektir." dedi.

Mahkeme heyetine teşekkür eden anne Zuhal Akman da mahkemenin gerekçeli kararı Adalet Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonuna göndereceğini açıkladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Yani onlar da bu kararı vermekten mutlu değil, vicdanen azap çekiyorlar. Ceza infaz yasaları derhal değişmeli. Burada anayasal bir suç işleniyor. Suçu ve suçluyu övmek. Suç, cinayet, suçluya verilen bu ceza azmettiriciye verilen bu ceza da suçluyu övmektir. Bu sadece insanlara karşı değil, insanlığa karşı da değil, bu Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı işlenmiş bir suçtur. Bu ülkede azmettiricilik bir suçtur. Can almak suçtur. Katillik suçtur. Ata her yerde. Ata'yı görüyorsunuz. Daha Ata'yı çok göreceksiniz. AYM'de göreceksiniz, AİHM'de göreceksiniz, dünyanın her yerinde göreceksiniz çünkü Ata'nın sadece Türkiye'de sevenleri yok. Çünkü sevmek sadece şöyle koluna tutmakla, omzuna yaslanmakla, bir tane öpücük kondurmakla değil. Sevmek yürektedir ve gördüğüm ya da görmediğim herkeste yürek var."

"Hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek"

Ailenin avukatlarından Özden Başak, verilen hiçbir cezanın kayıplarını geri getirmeyeceğini ifade etti.

Mahkemenin, sanık hakkında herhangi bir indirim uygulamadan en üst hadden ceza vermesinin bu mevcut konjonktürde bir hukukçu olarak kendilerini tatmin ettiğini dile getiren Başak, "Fakat azmettiren olduğu çok ortada olan birinin beraat etmesinden dolayı çok üzgünüz. Bununla alakalı hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek." diye konuştu.

Avukat İbrahim Erenci de bu kararı asla kabul etmediklerini belirterek, "Bu davayla ilgili gidilebilecek her yere aileyle gideceğiz. Bunun için de Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Adalet Komisyonu Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceğiz." dedi.

Erenci, sanıkların davadan önce cezaevindeyken görüştüklerini ve yargılama sırasında pişman olduklarını dahi beyan etmediklerine dikkati çekerek, "Verilen ceza bu. 'Üzgünüz' bile demediler. Biz azmettirmeyi nasıl kanıtlayacağız bu kadar tanık varken? Tanık beyanını esas almadan gerekçeyi göreceğiz. Tanık beyanı yanıltıcı olabilir ama birden çok tanık aynı şeyi söylüyor. Biz bu davanın sonuna kadar peşindeyiz." ifadelerini kullandı.

Öte yandan çok sayıda vatandaş da adliye önünde pankart ve sloganlarla aileye destek verdi.

Olay

Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 5 gün önce motokurye olarak çalışmaya başladığı firmaya sipariş edilen pizzayı teslim için 11 Mayıs'ta Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokağı'na gitmişti.

Pizzayı verdikten sonra sokağa park ettiği motosikletine doğru yürüyen Akman'ın yanına gelen E.Ö, üniversite öğrencisine bıçakla saldırmıştı. Akman olay yerinde hayatını kaybetmiş, kaçan E.Ö. polislerce yakalanmasının ardından çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, katil zanlısı E.Ö'nün "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

Sanık hakkında yaşının 18'den küçük olması nedeniyle "Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 18 yıldan 24 yıla, müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde 12 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." maddesinin uygulanması talebinde bulunulmuştu.

İddianamede, Orhan Ö'nün ise "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ve alt soy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hali nedeniyle cezasının artırılması talep edilmişti.

Kaynak: Anadolu Ajansı