Biga Devlet Hastanesi, 24 Mart "Dünya Tüberküloz Günü" kapsamında önemli bir farkındalık açıklamasında bulundu. Tüberküloz Sertifikası bulunan ve daha önce Çanakkale Tüberküloz İl Koordinatörü olarak görev yapan Başhekim Yardımcısı Dr. Kadir Beyaz, yaptığı bilgilendirmede hastalıktan korunmanın ve erken tanının önemine dikkat çekti.
Dr. Kadir Beyaz, verem basilinin en büyük kaynağının tedavi görmemiş veya düzensiz tedavi gören aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi hastaları olduğunu belirterek, “Bu basil hava yoluyla bulaşır. Hasta kişilerden öksürme ve hapşırma yoluyla ortama yayılan mikropların solunum yolu ile alınması sonucu hastalık bulaşabilir. Özellikle hastaların aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşları en büyük risk grubunu oluşturur. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırabilir. Ancak uygun tedaviyle basil sayısı hızla azalır ve hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık sona erer,” dedi.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF OLANLAR DİKKAT!
Verem basili vücuda girdikten sonra uzun süre sessiz kalabilir. Ancak vücut direnci düştüğünde aktif hale gelerek hastalığa yol açabilir. Özellikle HIV/AIDS hastaları, şeker hastaları, böbrek hastaları, bazı kanser türleriyle mücadele edenler, ilaç ve alkol bağımlıları, sigara içenler ve madenciler risk altındadır. Bunun yanı sıra bebekler ve yaşlılar da zayıf bağışıklıkları nedeniyle vereme karşı daha savunmasızdır.
VEREM SADECE AKCİĞERLERİ TUTMAZ!
Tüberküloz, vücudun birçok organını etkileyebilir. Vakaların %60-70’i akciğerlerde görülse de akciğer zarı, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarları (menenjit) gibi farklı organları da tutabilir.
VEREM BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dr. Beyaz, hastalığın belirtileri hakkında da şu bilgileri paylaştı:
Halsizlik
İştahsızlık
Kilo kaybı
Çocuklarda kilo alamama
Gece terlemesi
Öksürük
Balgam
Öksürükle kan tükürme
Göğüs, sırt ve yan ağrısı
Nefes darlığı
Gırtlak veremi ses kısıklığına yol açabilir.
Bunun yanı sıra, hastalık farklı organları etkilediğinde ilgili bölgeye ait belirtiler de ortaya çıkabilir. Örneğin, lenf bezlerinde şişlik, idrarda kan, eklemlerde şişlik gibi durumlar görülebilir. İki-üç haftadan uzun süren ve tedaviye yanıt vermeyen öksürük durumlarında mutlaka verem hastalığından şüphelenmek gerektiği vurgulandı.
TEDAVİ ŞART!
Verem hastalığının tanısı, hastanın belirtileri, röntgen bulguları ve balgam örneklerinde verem mikrobunun tespit edilmesiyle konulur. Dr. Beyaz, “Tüberküloz tedavisinde ilaçların eksik ya da düzensiz kullanılması hastalığın iyileşmesini engeller. Bu durum, dirençli tüberkülozun ortaya çıkmasına neden olabilir. Dirençli verem hastalarının tedavisi, Ankara Atatürk, İstanbul Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri gibi merkezlerde yürütülmektedir,” dedi.
Biga Devlet Hastanesi yetkilileri, tüberküloz ile mücadelede bilinçlenmenin ve erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, belirtileri olan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmasını tavsiye etti.
