Android telefonlarda arama motoruna bilişimin her alanında faaliyet gösteren Google, bilim kurgu filmlerinden görmeye alışkın olduğumuz.

bir teknolojiyi hayata geçirmek üzere
Bilişim uzmanları internetin gelişimini dört aşamaya ayırıyor. İlk aşamada bilgisayarlar, ikincisinde mobil cihazlar internete bağlandı. Üçüncü aşama, buzdolabından otomobile, fotoğraf makinelerinden televizyona, çevremizde gördüğümüz, günü birlik kullandığımız nesneleri internete bağlıyor. Dördüncü aşama ise duyu ve algılarıyla insanların doğrudan internete bağlanmasını ifade ediyor.
Uzmanlara göre Google, bu alanda geliştirdiği Google Glass projesiyle ciddi bir adım attı. Görünürde yalnızca bir gözlükten ibaret olan Google Glass, birçok özelliğiyle ilki ifade ediyor. İnternete bağlı Google Glass, bilgi aktarımında yeni bir aşamaya geçiyor ve ekranı gereksiz bir nesne haline getiriyor. Zenginleştirilmiş gerçeklik teknolojisinden yararlanılarak gerçekle sanallık arasındaki sınırlar ortadan kaldırılıyor.
EKRAN 'ARADAN ÇIKIYOR'
Uzmanlara göre dokunmatik ekranlara ihtiyaç duymayan, havaya "çizilen" komutlarla bilgisayarların yönetildiği bir dönem başladı.
Türkçeye zenginleştirilmiş gerçeklik olarak aktarılan Augmented Reality teknolojisiyle gerçek görüntü üzerine gerçek zamanlı olarak 3 boyutlu model, animasyon gibi sanal nesneler ekleniyor, nesneler hakkında bilgiler yansıtılıyor.
Ancak Google uzmanlarına göre Glass Projesi henüz bir fikrin başlangıç aşamasını oluşturuyor. Asıl hedef, bilgisayarla beyin arasındaki teknik cihazları aradan çıkarmak, sanalla gerçeklik arasındaki sınırları ortadan kaldırmak.
Google, Glass Projesi'yle belli bir bilgiye erişmek için herhangi bir cihazı açmamızın, herhangi bir yazılımı yüklemememizin gerekmeyeceği bir dönemin önünü açıyor.
Google'ın Glass Projesi'nden sonra bu yıl içinde patentini aldığı "Akıllı Eldiven" teknolojisi de bu yönde atılmış bir başka adım olarak görülüyor.
Patent başvurusuna bakılırsa, "Akıllı Eldiven" sensör, kamera, işlemci, bellek ve ağ özelliklerine sahip.