Ramazan ayı ile vedalaşma günleri.. Manevi düzenin toparladığı yaşantımıza yansıyan ramazan bereketi.Sahurlar,iftarlar sıralandı buruk bir hüzünle,bayram sevincini katık etti.

Elbette bu fırsatı değerlendirenler için hissedilen bir hüzün ve hissedenler için yaşanan bir sevinç.Ramazan sadece tutulan oruç ve birlikte yenilen sofralar değildi elbet.Ramazan sabır ayı,nefsi terbiye etme,yokluk ile varlığı idrak edebilme.Oruç tüm bedenle tutulan,dile de göze de terbiye veren manevi imtihandır.Bu imtihan bizim manevi toparlanmamıza daha da derin yol gösterdi.Belki de yapmak istediğimiz tüm uhrevi hedeflere adım adım yaklaştırdı bizi.Kendimizi değerlendirmek için bulunan en kıymetli günlere, inandıklarımızı yansıtmaya çalıştık.En hikmetli koşturmaydı günlere sirayet eden.Manevi ödevlerimizi hatırlatan.Gecemize güneşi doğuran sahur vakitleri.Sabah ezanını bekleyen kalplerin huzuru tarifsizce yaşayışı.Orucun sabrı günümüze dağıtan varlığı ile yapmamız gereken vazifelerin azimli uyumu,günlerimizi huzur ve tatlı bir telaşla geçirdi.Müminlerin ramazana vedasını,sırası gelen bayramın varlığı yumuşattı,kalplere sükunet verdi.Bayramlara anlam katan yaşantımıza yön veren çizgilerin devamlılığı ve uygulanabilirliği.İnandıklarımızı yaşayabilmenin ferahlığı.Bu yüzden bayram ziyaretlerini tatil kültürü ile harmanlamamak gerekir.Bayram köşemize çekilecek,evimizden uzaklaşacak günlerden ziyade büyüklerimizi ziyaret edeceğimiz,tüm kapıların her daim misafire açık olacağı paylaşımın günleri olmalı.İçtenlikle paylaşmalı ikramları,tatlı dille süslemeli.Bayram sevgiyi yer yaştaki insanların büyüğüne,küçüğüne yansıtabilmesi.Huzur ancak merhameti yanında taşıyarak,paylaşarak sevgiyi var edilebiliyor.Unuttuklarımızı,unutmaya yüz tutan değerleri hatırlamamızı sağlayan bayram tadında günleri anlamına göre yaşayabilmek önemli olan.Bu idrak ile ramazan ayını yaşayabildiysek,bayramı da bu şuurla değerlendiririz.Manayı ancak yaşayabilenler görür.Yoksa bayram sözcüğünün mana bulamadığı bir sürü kalplerde var.Kendi kabuğuna çekilen hiçbir ruh bayramın yaşattığı manayı anlayamaz.Allah'a (c.c)karşı hissetiğimiz sevgi yaşamımıza yansıyorsa,bu sevgiden kaynaklanan ahlakta insanlara güzellikle ulaşıyor.Kaynak Allah sevgisi ve korkusu olunca hakikatı yaşantımıza dahil edebiliyoruz.Bayramı anlamına layık algılayıp,yaşayabilmek gayemiz.Bu tatlı koşturmanın kalbimize ulaşan ferahlığı, hayatta aranan mutluluk ve huzur kelimelerinin doğuş yeri.
Çocuk ruhunu muhafaza edip,bayram sabahını heyecanla bekleyen,bayramlık kıyafetleri ve ayakkabıları başucunda muhafız olan,sabahın ilk ışıkları ile bayram namazına gidenleri uğurlayacak kadar uykusuz olan küçük bedenlerin büyük mutluluklarını çağıralım yetişkin hayatımıza.Kapımız her çaldığında mutluluktan uçan,el öpmek ,avuçlarımızı şekerlerle doldurmak için heyecanla kapı çalan siyah beyaz olamamış renkli hatıralarımızı düşleyip bu ruhu canlı tutalım.Mutfağa gizlice girip artık fazlası zarar olan yasaklanmış çikolataları yiyip,yüzümüzü renklendiren kakaonun bizi yakalattığı günlere uzansın zihnimiz.Büyüklerin çocuklardan öğreneceği çok şey var çünkü.Mutluluğun yaşanması gerekli unutulan değerlerin yokluğundan uzaklaştığını bizlerden,bilelim.Bilmek çok şeyi değiştirir zaten.Yorgunluktan huzurla kapanan göz kapaklarının, bayram telaşına doyamayan minik kalbini yaşatalım.