Başkaları için değil kendimiz adına zihnimizi bilgi ile doldurduğumuzda,ruhumuzu güzel ahlak ile süslediğimizde gerçekten iyi insan sarrafı olan kişileri mıknatıs gibi çekeriz.
Hak güzeli ve doğruyu bilsin halk bilmese de olur elbette.Hatta doğruluğu taşıyan insanların sınavı daha zordur.Dürüst bir kişilik insanlar tarafından anlaşılmayabiliyor.Tabirle herkes kendini zirvede görüyor.Oysa insan kendine eleştirel bakabilse ne kadar ilerleme kaydedecek kendi adına.Söz gelimi bazı insanlar vardır.Kendilerini maddi ve manevi hedeflerden ve yetiştirmeden uzak tutarlar,bu konuşmalarına yansır boş,gereksiz sözcükler dizimi sıralanır durur.Böylelikle kendilerine benzeyen insanları çekerler kendilerine.Sonuçta kimse kimseye olumlu katkıda bulunamadan vakit öldürür,ruh öldürür,zihni yeteneklerinden ziyan eder.İnsanın en net özeti davranışları,davranışlarının en iyi yansıması konuşmasıdır.Özellikle kendilerini her gün yetiştirmek adına öğrenen,okuyan,araştıran insanların konuşmalarına bir bakın muhakkak sizi bir konuda aydınlatır veya sözcükleri ruhunuza güneş gibi doğar.Saatler geçse de sıkılmaz ve bu sohbetin sonunda o kişiden güzellik ve sevgi alarak güzel bir insan ile tanışmanın ve hatta kazanmanın mutluluğunu yaşarsanız.Bazı insanlar vardır konuşmaları gereksiz,yetersiz ve içinde bulunduğu yaşamın aynasıdır.Konuşmalar ya kendini övgüye,ya hırsa,ya da silinip gidecek sözler öbeğine dönüşecektir.Aklınızda ve ruhunuzda yer edinmezler,silinip giderler hatta sohbetleri sizi yalnızlığın dinginliğine dahi özendirebilir.İnsan ruhunu sürekli gelişime açık tutmalıdır,hayat boyu öğrenmeye aç olmalıdır.Dolu dolu olan insanların,sözleri yıldız gibi parıldayan insanların en büyük özelliği kendilerini her zaman yetersiz görüp daima kendilerini geliştirmeleridir elbette bu bilgi ve kültür birikimini destekleyecek bir güzel ahlakın varlığı ile.Ahlaktan yoksun ilim,ilimden yoksun bir ahlakın eşitlenen terazisinde kaybeden insanın kendisi olur.Özetle anlaşılmasın ki insanlara hoş görünmek için bu çabalar.Asla..Allah'ın takdirini kazanmış bir kul,elbette kıymetlidir,bu kıymeti farkedenlerde ancak Allah sevgisini bilenler ve yaşayabilenler olacaktır.İnsan paylaşıma ve birlikteliğe yatkın bir yapıdadır.Yalnızlık da bir ziyandır,varlığı yalnızlıktan farklı olmayan insanlar da bir ziyandır.Bir hedefi olmalıdır insanın,bir duruşu.Sözlerine akseden bir birikimi.Nice insanlar vardır maddi eğitimi alıp,bunu sirayet edinemeyen hayatına.Nice insanlar vardır,kendini yetiştirmiş ve hayran bırakan bir duruşa sahip.İnsan sevgiyi de,inancı da bilinçli yaşayabilmelidir.Bu bilinci de ancak içini doldurarak elde edebiliriz.Boş insanların bu yüzden kini de,egosu da fazladır çünkü içini sadece kendine hayran olduğu bencilliği ile doldurmuştur o kadar.Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diye mırıldanırsınız bu kişilerin konuşmalarında.Zaten bu durumda kişinin davranışı da,sözü de birbirinden ilham alır.Sözler de davranışlarda birbirini takip eden hususlardır.İnsanın hayatını bu türlü ziyan edecek kadar sorumsuz olması da çok acıdır.Hayatında ruhunun ve zihninin varabileceği en yüksek zirveye ulaşabilmek için tırmanacak engebeli,yorucu ve zorlu çok yokuş var.Tırmandıkça ruhunun ve zihninin yükseldiğini farketmezsin ama yerinde sayan kişi boşluğunun dalgalarını bir kayboluş değil engin bir okyanus zanneder.Zirveye ulaşan kişi farkettiğinde kendi manevi zenginliğini ,yüksekliğe bakar ve kendini ufacık bir nokta görür,zirvede olmasına rağmen.Yerinde sayan kişi ise kendi benlik dalgalarını okyanus zannederken birgün boğulduğu suların hayalinin çekildiğini ve derin çatlakları olan bir sahrada olduğunu farkeder.En büyük sermaye kişinin kendini keşfetmesidir..