Kaynakları günden güne eriyen, nüfusun artmasıyla çeşitli endişelerin yaşandığı dünyamızda 8 milyar insan yaşıyor.
Bugün Afrika nüfusu ise yaklaşık 1,5 milyar. Tarihler 2100’lü yılları gösterdiğinde ise bu nüfus ikiye katlayacak. Yani yer altı kadar, yer üstü de zenginleşecek. Nüfusu, yer altı ve yer üstü doğal kaynakları, tarımsal verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve uluslararası ticaret yollarına hâkimiyeti nedeniyle Afrika, dün olduğu gibi bugün de cazibe merkezi durumunda. Afrika’nın birçok ülkesi, siyasi ve ekonomik sorunları, terör, darbe, kriz gibi temel sıkıntılarla uğraşsa da ilk cümlede saydığım sebepler Afrika’yı gelecek dönemin de gözde coğrafyası yapıyor.Afrika İnsanını Nötr Hale Getirdiler Ama…
2017 yılından bu yana birçok Afrika ülkesine gitme imkanım oldu. İDDEF olarak 2009 yılından bu yana 22 Afrika ülkesi olmak üzere 55 ülkede eğitim ve insani yardım çalışmalarımız var. Afrika insanın eğitimle buluşması, kendini geliştirmesi, üretimde bulunması için kalkınma projelerimiz var. Çünkü Afrika insanı onurlu ve çalışkan ama maalesef sömürgeciler yüzyıllar boyunca Afrika’nın sadece mallarını yağmalayıp insanlarını köleleştirmedi, aynı zamanda zihinlerine otorite kurarak siyasi, ekonomik ve kültürel zenginliklerini de kendilerine göre şekillendirdi. ‘Sen yat, çalışma biz sana bakarız’ diyerek nötr bir insan kimliği ortaya çıkardı. Aslında Afrika sahip olduğu doğal kaynaklar, tarımsal verimlilik, enerji kaynakları ve ticaret hacmi ile dünyaya nefes aldırabilecek bir potansiyele sahip. Bu yüzden Afrika, uluslararası güçlerin mücadele alanı haline geldi. Bölgeye yeni aktörlerin girmesiyle Afrika’da gözle görülür değişimler yaşanmaya başlandı. Rekabet, eski sömürge ülkelerinin politikalarında da önemli değişikliklere neden oldu.
Nüfusla Beraber Yeraltı Zenginlikleri
Afrika’ya genel olarak baktığımızda doğal zenginliklerinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Teknoloji devlerinin ürettikleri telefon, bilgisayar gibi birçok ürünün hammaddesi Afrika’da. Yani Afrika olmasa cebimizdeki telefonlar da olmayacak. İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu’nun (İDDEF) eğitim ve insani yardım çalışmalarını yerinde gözlemlemek için BİK’ten Ferhat Esnek ile seyahat ettiğimiz Batı Afrika ülkesi Gine’de de nüfus hareketliliğine şahit olmuştuk. Hatta Ferhat abinin “Herkes bir şey satıyor ama kimse hiçbir şey almıyor” esprisi herkesi tebessüm ettirmişti. Bugün Türkiye’nin Afrika’ya ihracat yapan şirket sayısı 25 bin civarında. Bu da 20 milyar doların üzerinde bir rakam ortaya çıkarıyor. 10 milyar dolar seviyesinde de ithalatımız var. Türkiye’nin Afrika macerası da 2000’li yılların başına denk geliyor. Afrika’ya büyükelçilik açılacağı zaman dalga geçen köşe yazarları ve gazeteciler olmuş “Ne işimiz var Afrika’da” diyerek gelecek vizyonlarının puslu olduğunu ortaya koymuşlar. Ama bugün İDDEF gibi sivil toplum kuruluşları hayırseverlerin desteğiyle Afrika’da yaptıkları çalışmalar neticesinde sempati oluşmasını sağlıyor. Türk insanı veren el vizyonuyla, vefakar, hayırsever, cömert ve yardımsever olarak anılıyor. Türk bayrağı logolu yeleklerle arşınlanan her mahalle, her ücra köy o ülkede iş yapacak iş insanı ve firmalara büyük kolaylık sağlıyor.
Çin, ABD, Rusya, Fransa Orada Biz Neden Olmayalım?
Küresel aktörlerin Afrika’daki varlığı yüzyıllardır devam ediyor. Çin, Rusya, Hollanda, Fransa, İsrail, ABD gibi birçok ülke Afrika’da! Yüzyılın sömürge ülkeleri İngiltere, Portekiz, Fransa hala Afrika’da! Örneğin Çin Gine’nin başkenti Konakri limanından Boksit madenini ülkesine taşırken, Hollanda binlerce dönüm arazi kiraladığı Tanzanya’dan her gün bir uçak dolusu laleyi ülkesine taşıyor. İşte bu ortamda Türkiye’de Afrika’da olmaya ve çalışmalarını artırmaya devam ediyor. Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika gerçeği var. 33 Afrika ülkesini 50’nin üzerinde ziyaret etmiş bir Erdoğan gerçeği var. Türkiye Afrika’da ayrıca insani yardımlarıyla ön plana çıkıyor. Her yıl binlerce çocuğun çeşitli hastalıklardan hayatını kaybettiği, yaşayan çocukların yalın ayak gezdiği ülkede, kendilerine yardım eli uzatan Türkiye'ye ve Türk halkına ayrı bir sempati duyuluyor. Türkiye’nin insani yardımlarında yüzde 25’i Afrika’ya gidiyor.
Türkiye’nin Afrika’da Çok İşi Var!
Türkiye Afrika’da derken somut bir örneğini de vermek istiyorum. Afrika’nın en büyük ticari ihracat potansiyelleri inşaat, iş makinaları, tekstil ve mobilya. Özellikle mobilyanın büyük potansiyeli var. Her biri zincirin birer halkası dersek ekonomi büyüyor, gelişen ekonomi inşaat sektörünü itiyor. Evler büyümeye başlayınca da mobilyalar değişmeye başlıyor. Geçtiğimiz günlerde Doğanlar Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan’ın Akşam gazetesindeki röportajını okudum. Biliyorsunuz Doğtaş Mobilya BigA yani Büyük Afrika anlamına gelen şehrimizin ismiyle Batı Afrika ülkesi Senegal’e mobilya fabrikası kurdu. Afrika'nın en büyük mobilya üretim tesisi olan BigA kıtada bir bir mağazalarını açmaya başladı. İsmail Doğan, “Hükümetin bölgede attığı adımlar nedeniyle Türkler Afrika ülkelerinde çok seviliyor” diyor. Afrika’da yatırım yapmanın, kara kıta topraklarından ihracat yapmanın birçok avantajı da var. Doğan, “Türkiye'den ABD'ye yatak sattığımızda yüzde 22 vergi var. Senegal'den ihraç ettiğimizde vergi yok” diyerek durumu özetliyor. Benim de her zaman söylediğim bir söz vardır “Gitmediğin yer senin değildir” diye. İşte eğitim ve insani yardım çalışmalarıyla Afrika olduğumuz gibi ticaretle de Afrika’da olursak geleceğin kıtası Afrika’da yerimiz olur. Bugün Doğtaş Afrika ülkelerine BigA ile yayılacak. Bu gurur başta her bir Bigalının olduğu gibi tüm Türkiye’nindir. Şirin ilçemiz, ekonominin bölgedeki bel kemiği Biga’mızın ismini Afrika caddelerinde görecek olmak hepimizi mutlu ediyor.
Samet Tunçer
İDDEF Çanakkale İl Temsilcisi
[email protected]