Biliyorum neyi çok zikredersen yoksunluğundan kaçmak istediğinden.Biliyorum hayat bilmekle yaşamak arasında verdiğin mücadele.

Biliyorum yalnızlığa karşı içilen tüm iksirlerde hep umut var.Ana malzeme umut,diğerleri sen hayatına ne katmak istersen.Kaybetmek sıklıkla her düştüğümüzde kalkmayı geciktirmek,sonrasında başa dönmek hayata dair ne öğrendiysek uygulama adına.Hayatın tekrarlar arasına sunduğu yenilikleri atlamak, çoğu zaman kendi koşturmamızda kendimizi unutmak.Normal gitmeyen şeyler var ama adını somut ifade edememek.Bütün çoğullar arasında kaybedileni bulmaya çalışmak.Bazı zamanlarda arayışta olduğun tüm kavramları unutmak,unutmanın daha kolay olduğunu zannedip.Oysa ki affetmek,unutmak daha güçlü iradelerden,daha incelikle örülmüş kalplerden türüyor.Yalnızlığa karşı içtiğimiz iksirin yan etkilerini önemsememek.Yalnızlıktan kaçmak isterken yalnızlığa mahkum edecek ruhlara bulaşmaktan çekinmemek, ne cesareti olsa gerek,adını ne koymalı bu deliliğin.Yalnızlığın zayıflık olduğu kanısından kurtulmak için kaç ilaç gerek.Bencillikten sığınılan kalabalıkların,yalnızlıkla sınanmayan kalplerden doğduğunu bilmek gerek.Dinlemek uzunca kendini.Sevmek yeterince ruhunu,o zaman tanımak, içinde dalgalanan denizin varmak istediği kıyıları.İksirin özünü bilmeden içip ,yabancı meziyetlerin karakterine sığmasını beklemek ne tezat.Yalnızlık ile güçlenen ruhların ne derece kavrayabileceğini düşününce insanları,asıl bencilliğin kendinden acımasızca kaçmak olduğunu anlarız.Kendi karanlığında yolculuk etmeden,başkalarının sadece güneşine tanıklık edersin.Oysa ki kara gün dedikleri dostlar içindir.Bu yüzden insan en çok kendini sınamalıdır.Biliyorum ilk başlarda adil olmayacak,taraf çekecek insan kendine.Sonra tüm iç seslerin karmaşasından kurtulmak için bocalayacak ama sabrın sonunda tüm yalnızlıkları tufanına katacak kadar güçlenecek ruh.Sebep yalnızlık olmayacak arayışındaki.İksiribenliğinde erittiği şifalı erdemler olacak,yalnızca kendinden..