İran'ın Zengezur Koridoru için Azerbaycan’ı tehdit etmesini Türkiye kabul edemez.
Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Karabağ topraklarını işgal etmesiyle birlikte Kafkasya’da kanayan bir yara haline gelen Karabağ meselesi, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin Ermenistan ordusuna yaşattığı ağır yenilgi sonrasında Ermenilerin Karabağ’ı işgallerine son verildi.
Karabağ bugün için Ermeni zulmünden ve işgalinden kurtulmasının mutluluğunu yaşamaktadır. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev başta Şuşa kenti olmak üzere tüm Karabağ’da büyük bir imar ve iskan faaliyetleri başarıyla tamamlanmak üzeredir.
Kafkasya tarihine göz atacak olursak;
1918 Bolşevik ihtilalinden sonra Orta Asya coğrafyasında egemenlik kurmayı başaran Rusya, Atatürk Orta Asya Türklüğünün coğrafi bağlantısını kesmek üzere kendine bağlı bir Ermenistan devleti kurarak, Türkiye’nin Orta Asya Türk dünyası ile bağlantısını coğrafi olarak koparmıştır.
Sovyet Rusya döneminde Azerbaycan topraklarına bir kama gibi Ermenistan’ı yerleştiren Ruslar Nahcivan’ın Azerbaycan la toprak bağlantısını da kesmişlerdir.
Atatürk’ün Türkiye ile Azerbaycan arasında sınır komşusu olabilmesi için İran’dan satın aldığı dar bir toprak şeridi ile Nahcivan’la bağlantı kurması Rusları sürekli kuşkulandırmıştır.
Eski Sovyetler Birliğinin büyük bir ekonomik çöküntüye sürüklenmesi üzerine, Sovyetlerin Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, 1985'teki “glasnost (açıklık)” politikası ile Sovyetlerin ekonomik çöküntüsünün önüne geçmek istediyse de başarısız olmuş ve Sovyetler Birliği 1989 yılından itibaren dağılmaya başlanmıştır.
Sovyetler Birliği dağılmış olsa da Ruslar Türkiye politikalarında vaz geçmemiştir.
Sovyetler Birliği Kafkasya’da sürekli bir sorunun olabilmesi 1991’da Ermenistan’ı Azerbaycan’a saldırtarak Karabağ’ın Ermenistan’nın eline geçmesin sağlamıştır.
O yıllarda daha yeni yeni bağımsızlığını elde den Azerbaycan ordusu ne yazık ki güçlü Rus desteği nedeniyle Ermenistan’ın saldırılarına engel olamamıştır.
Ermenistan 1992 yılında Hocalı katliamını yapması üzerine BM Güvenlik Konseyi Ermenistan’ın Karabağ işgale son verilmesine yönünde karar almışsa da BM’nin bu kararı fiilen hayata geçirilememiştir.
Ta ki Ermenistan ordusu 2020'de Azerbaycan'ın Tovuz bölgesine ve köylerine topraklarına saldırana kadar bu durum devam etmiştir.
Azerbaycan’la Ermenistan arasında başlayan savaş Azerbaycan’ın ezici zaferi ile sonuçlanırken Ermenistan Azerbaycan’la barış antlaşması imzalamak zorunda kalmıştır.
Barış anlaşmasının bir sonucu harp tazminatı olarak Ermenistan, en güneyindeki sınırı olan Zengezur’dan Azerbaycan-Nahcivan arasında kara ve demir yolu erişimini olanak sağlayacak bir toprak parçasını Azerbaycan’a vermeyi kabul etmesi üzerine İran devleti önceleri sesini çıkarmazken son zamanlarda Zengezur koridoruna itiraz etmeye başlamıştır.
İşte bugün İran Molla rejimi açıktan açığa Dışişleri Bakanları Abbas Arakçi bir açıklama yaparak Nahçıvan’ı Azerbaycan’ın diğer bölgelerine bağlayacak Zengezur Koridoru projesine karşı olduğunu ve İran'ın komşu olan ülkelerinin sınırlarında herhangi bir değişikliği kabul etmeyeceğini , mevcut Ermenistan sınırının muhafazasının İran’ın “kırmızı çizgisi “ olduğunu ifade etmiştir.
Sevgili okurlarım, İran açıktan açığa Azerbaycan’a Zengezur koridorunu açarsanız bunu savaş sayarım demiştir.
Peki bu durumda İran tehdidi karşında Azerbaycan sahipsiz ve çaresiz midir?
İran’ın bu zamansız Azerbaycan’a yönelik Zengezur tehdidi açıkçası çok enteresandır.
Olasılıkla ABD’nin büyük BOP projesinin nihai şekli için uygun koşullar oluşmak üzeredir.
İngiltere, AB ve ABD İran’la Azerbaycan’ı harbe tutuştura bilmek için Ermenistan’a Zengezur Koridorunu barış anlaşması koşulları gereği Azerbaycan’a bıraktıracaktır.
Azerbaycan, Ermenistan’la yaptığı barış anlaşmasına istinaden Zengezur koridoruna demir ve kara yolu inşasına başlarken buraların emniyetini alabilmek içinde Zengezur koridoru boyunca askeri karakollar inşa edecektir.
İran bu durumda bugün ilan ettiği “casus belli” politikası ile Azerbaycan’a savaş açma olasılığı vardır.
İsrail’e saldırmakta korkakça davranan İran, uluslararası kamuoyunda kaybolan veya sarsılan prestijini kurtarmak için Azerbaycan’a saldırabilir.
Bu durumda Türkiye Azerbaycan’ın yanında yer alarak İran’a cephe açarken, Rusya İran’ı destekleyecek, İsrail Azerbaycan’ın yanında yer alırken bir anda Ortadoğu ve Kafkasya savaş alanına dönecek ve bölgesel bir dünya savaşı başlamış olacaktır.
Bu savaş sonucunda olasılıkla İran’ın Suriye’nin, Irak’ın ve Türkiye’nin sınırlarında değişikliklerin olması muhtemeldir.
Böylesi bir kaotik ortamda Irak ve Suriye Kürtleri stratejik bir hata yaparak İsrail ve ABD’nin desteği ile Türkiye’deki ayrılıkçı Kürtlerle beraber bağımsı bir Kürt devleti kurmak üzere başkaldırabilirler.
Sonuç olarak bizleri enteresan günler bekliyor.
Türkiye’ye bunca kaçak göçmenin yığılma nedeni de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamak üzer.
Ne olursa olsun bizler Azerbaycan’ımızın ve elbette ki devletimizin vereceği kararların yanındayız.